Ne hikmetse, belli zamanlarda bazı çıkarcılar, çıkarlarına bir şeyler olunca ayaklarına birileri tarafından basılınca başlıyorlar cırlamaya.

Bir arada yaşayan insanları ayrıştırmaya başlıyorlar.

“Sen laz, sen kıvırcık”

Bu insanlar birbirleriyle akraba olmuşlar, kız alıp vermişler, beraber yaşıyorlar, beraber ticaret yapıyorlar.

Bazı insanlar aralarında anlaşmazlıklar olmuş, menfaatler çarpışmış, bazı olaylar cereyan etmiş sonunda kabak her zamanki gibi Karadenizlilere bazı bukalemunlarca kesilmiş, bazı fitneciler, çıkarcılar yine iş başında.

Birileri tarafından her kavgada, çıkarcı kısmında olan uyuşmazlıklardan, kavgalardan doğan düşmanlıkları niye hemen birileri her zaman olduğu gibi “yöreciliğe” döküyor.

Kürt’ü, Çerkezi veya başka bir bölge gündeme gelmiyor da Trabzonlu, kıvırcık yöreleri gündeme getiriliyor.

Tabiri caizse huzuru bozmak isteyen, insan görünümlü şeytanlar iş başına geçiyor, ortamı geriyor, şovenistliğe başlıyor.

Ben Trabzonluyum 64 senedir de Zonguldaklıyım. Çoluk çocuğum, işim, aşım burada.

Zonguldak’ta beni ve benim gibi tüm Trabzonluları bu insan görünümlü şeytanlar, iblisler bizleri, Zonguldaklıları ayrıştırmak için her sene belirli aralıklarla özellikle seçimlerde, kavgada, ticarette istedikleri olmayınca hemen işi o iblisler şovenistliğe döküyorlar.

Birileri de bunlara çanakçılık yapıyor.

Olmayan şeyleri olmuş gibi gösterip bazı şeylere, kötülüklere çağrışım yapmak istiyorlar.

Şimdi soruyoruz bu şovenistlere;

Bu yaptığınız şovenistlikten ne kazancınız oluyor?

İnsanları kutuplaştırmaktan elinize ne geçiyor?

Kazancınız yerinde senelerce Zonguldak’ı sömürdünüz, her şeyiniz var!

Bazı taşeronları da yanınıza aldınız onun da mamasını verip ortalara salmaktan bıkmadınız mı.

Bak en son yaptığınız yanlış işlerden vatandaşın ekmeği ile oynamak istedin.

Vatandaşın ekmeğini elinden alıp kendi bahçelerine katmak istedin, taşeron tuttun yazdırdın, çizdirdin ne oldu?

Allah’ın adaleti tecelli etti, daha da tecelli edecek.

Hak, hukuk yakında gerçeği ile tecelli edecek.

Yediğin cezalarla birlikte daha elindeki bazı şeyler de giderse şaşma.

Sen paranla, pulunla her şeyi yapacağını zannettin.

Gelelim benim gibi birçok Trabzonluları üzen ve Trabzonluluğumuzdan gurur duyduğumuz bir olaya;

Birileri çıkmış senaryoyu yazmış, birilerine oynatmak için sözde İstanbul’da yaşayan öğretmen olduğunu söyleyen hayali bir Trabzonlu Zonguldak’taki olaylara istinaden, yaşanan olaylardan dolayı çok üzülmüş ve kafasına göre Trabzonluları suçlu görmüş, bunun üzerine tüm Trabzonlular adına Zonguldaklılardan özür dilemiş.

Sen kimsin, nesin?

Benim gibi tüm Trabzonlular adına özür dileme yetkisine sahipsin hayali Trabzonlu sen önce kimliğini ve fotoğrafını bir açıkla da seni bir bilelim, tanıyalım.

Kimin taşeronusun, kimin yazdığı oyunun figüranısın!

Bizler senin gibi oyuncuları çok gördük.

Yaşanan olayları birileri hemen başka yerlere çekmesin, insanları ayrıştırmasın, şovenistliğe sürüklemesin.

Herkes neyin ne olduğunu, kimlerin ne olduklarını iyi biliyor.

Üç beş kendini bilmez, iğne kendilerine batınca gemideki tüm insanları denizde batırmaya kalkmasın.