Gün geçmiyor ki bir ürüne zam gelmesin. Son günlerde pandemi ve akaryakıta gelen zamları fırsat bilen fırsatçılar her gün her ürüne zam yapıyorlar.

Dünyada birçok ülkede fabrikalar Pandemi’den dolayı tam kapasite ile çalışmayınca, dünya piyasasına yeterli ürün satmayınca, Türkiye’ye dolayısı ile Türk firmalarına gün doğdu.

Türkiye’deki fabrika sahiplerinin fabrikaları tam kapasite ile çalışarak ürettikleri ürünleri iç piyasa yerine ihracata yöneldiler. Çünkü dolar son günlerde yüksek seviyelere ulaşınca para kazandılar, dolayısı ile iç piyasaya ürün az dağıtılınca fırsatçılar tüm ürünlere yüzde 100’leri geçen zam yaptılar.

Yaklaşık ay önce demirin tonu 4 bin TL iken, bugün 7 bin 500 TL oldu. Bir ay önce tavuk 30 TL iken şimdilerde 50 TL’ye kadar çıktı.

Bu hafta tavuğa yine zam bekleniyor. Bundan 5-6 sene önce tavuk kanadı bedava dağıtılırken, tavuk kanadının kilosu 60 TL oldu,10 gündür de piyasada kanat yok.

Süt ürünleri, zeytin, ayçiçek yağı fırsatçıların sayesinde yüzde 100’lere varan zamlarla satılıyor.

Garibanın yiyeceği tavuk, kırmızı etin fiyatını geçti. Şimdi ete yüzde kaç oranında zam gelecek?

Emekliye, çalışana verilen zamlar bir ürünün zammına yetmiyor. Her ay sanki otomatiğe bağlanan elektrik, doğalgaz zamları hem esnafları, hem de Vatandaşları perişan etti.

Bugün çarşı-Pazar, büyük marketlerde sebze-meyve fiyatları hala 10 TL’nin altına düşmüyor. Büyük kurumsal marketler denetimsiz, raflardaki fiyatlarla kasada ödenen fiyatlar arasında çok fark var.

Sonuçta ürününü yurt dışına ihracat yapan büyük iş insanları kazanırken, iç piyasadaki küçük esnaf ve vatandaşlar perişan ama şu bilinmelidir ki, Avrupa fabrikaları üretime tam kapasite ile geçtiğinde, bugün yüzde 100 zamlı ürünler elbette yarı fiyatına düşecektir. Parayı kazanan yine zenginler, çile çeken küçük esnaf ile vatandaş.