Zonguldak şehri senelerce niye bir adım ileri gitmiyor?

Çünkü bu şehirde güçlü bir basın yok.

Basının bir kısmı şantajcı, bir kısmı kalemini birilerine satmış, çok az kısmı da kalemini kimselere satmadan gerçekleri yazan kesim var.

Bu şehirde her dönemin beyefendileri var.

Her şeyi en iyi onlar bilir.

Birilerinin ayak işlerini hallederler ve o kişilerden nemalanırlar.

Ayakçı vazifeleri görürler.

Bir gurupta var ki;

Şehirde her yapılanmalarda, siyasette, derneklerde, kurumların doğrudan temin alımlarında her zaman o kişiler direkt veyahutta dolaylı olarak onlar vardır.

Yani düzen ve düzülenler vardır.

Bir tek dönem dönem sıraları değişir.

Bunların siyaseti olmaz, çıkarları olur.

Her dönemin adamlarıdır.

Dün CHP’de iş görenler, bugün AK Parti’de görüyorlar.

Yarın başka iktidarlarda da birilerini bulur, gemilerini yürütürler.

Son zamanlarda bu tür kişilerden bir kaçı piyasalarda gözükmüyorlar ama gizli, gizli kapalı kapılarda kulis yapıyorlar.

Şehri, basını, siyaseti tasarımlamak için var güçleriyle koşturuyorlar.

Kalemleri satılık olanları 3-5 kuruşa satın alıyorlar.

Kendi basınını kurmak için elemanlar alıyorlar, vaatler veriyorlar işleri bitince satılık kalemlerin gazete sahiplerini bir çırpıda terk ediyorlar, etmediler mi? Ettiler.

Adam cezaevine girdi bir kere ziyaret mi ettiler. Cezaevinden çıktı bir gün arayıp sormadılar, “paran var mı” demediler.

Öküz öldü ortaklık bitti misali.

Bu işleri en iyi yapanlardan biri de namı donyayı aşmış Yaşar Bey.

Her dönemin adamı.

Kimse ne yaptığını bilmez.

Yeri gelir iş insanı, yeri gelir danışman, yeri gelir siyasetçi.

Akşam olur öğretmen evinde fayans döşer, kulis yapar, her masaya laf yetiştirir.

İşine gelmeyince insanlara gaz verir, en yakınındakileri de satma pozisyonuna girer ki, ortamda konuşulanları hafızasına kaydederek bir yerlere ulaştırır.

Bir ara bazı basın üzerlerine gidince kendi basınını kurmak için hazırlıklar yaptırdı ama beceremediler.

Bir yerlere paraları indirdiler.

Birilerini yazdırdılar.

Dün kendilerine sövenlerle bir olup iş ve siyasetteki birçok kişilere iftira attırdılar, adamın en büyük meziyeti.

Şimdilik Yaşar Bey ve bunun gibi kişiler Zonguldak’ta işlerini yürütüyorlar.

Yarınları ne olur bilinmez.

Tek bildiğim Yaşar Bey her dönem gemisini yürütmenin peşinde.

Bu Zonguldak iki aydır Kızılay’a başkan aradı.

Zonguldak siyasetini karıştırdı birçok insanı zan altında bıraktılar, çamur attılar.

Ne gerek vardı Kızılay’a Yaşar Bey’i başkan yapsalardı, hiçbir sorun olmazdı.

Yakışırdı da.

Hiç değilse hayırsever insanların yaptıkları yardımları Yaşar Bey ihtiyaç sahiplerine ulaştırırdı, garibanlar sevinirdi.

Bazı medyayı da yanına aldı mı kral gibi Zonguldak’ı yönetirdi.

***

UKRAYNA-RUSYA SAVAŞI

Ukrayna-Rusya savaşı dünyanın düzenini alt üst etti.

Başta ABD ve Avrupa ülkeleri çıkarları için birçok insanın ölümlerine sebep oluyorlar.

ABD çıkarları için silah satmak için Ukrayna’yı feda etti.

Bu savaş en çok Türkiye ve Rusya’ya ekonomik açıdan vuracak.

Acısını biz Türkiye çekeceğiz ama bu savaşta Ukrayna dünyaya bir şeyi gösterdi.

Kadınından, erkeğine kadar her kesim vatanını savunmak için ülkelerinde kaldılar, silahlandılar, ülkeleri için savaş veriyorlar.

“Önce vatan” diyorlar ama bir Suriye, Irak, Afganlı kadını, erkeği ne yaptı. “savaş var” diye ülkelerini terk edip Türkiye’ye kaçtılar vatansızlar. Türkiye de yaklaşık 4 milyon Suriyelilere bakmak zorunda kalıyor.

Bu kriz Zonguldak’ımızı da ekonomik açıdan çok fena vurdu, vuracak da.

Ukrayna Donetsk’ten şehrimize gelen ithal kömür gelemeyince ÇATES, Eren Enerji ve Kardemir büyük bir sıkıntı yaşayacaktır.

Ukrayna Zonguldak arası çalışan Ro-Ro taşımacılığı da durunca Zonguldak ekonomisine ve TTK başta olmak üzere birçok kurumların da limandan gelen büyük gelirler de durmuş olacaktır.

İnşallah bu savaş bir an önce biter, insanlar ölmez ve hem Türkiye, hem de birçok ülke ekonomisi zarar görmez.

Böyle giderse en büyük zararı hem ihracat, hem ithalat bakımından Türkiye görecektir.

Allah kimseyi vatansız, bayraksız bırakmasın.

Zalimlerin, Siyonistlerin Allah belalarını versin.

**

TIRNAK

Geçen haftaki yazımda “Tırnakla” ilgili bir yazı yazdım.

Birisi de şu aralar tırnakları eline, diline dolaştırıp duruyor.

Bayanlar rahatsız oluyor. Tırnakları uzun olan birçok bayan da bürokraside belirli yerlerde makam sahipleri hak eden her koltuğa gelir, gelecektir.