Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi Politikaları Başkanı Kerim Rota Zonguldak’a geldi ve parti binasında açıklamalarda bulundu.

Gelecek Partisi Zonguldak il Başkanı Mustafa Kutayer ve partililerin karşıladığı Kerim Rota ekonomik ve diğer alanlarda hükümetin istikrarsız bir yönetim sergilediğini söyledi.

Gelecek Partisi il Başkanı Mustafa Kutayer yaptığı açılış konuşmasında; “Bizler Genel Başkanımız Sayın Ahmet Davutoğlu önderliğinde çıktığımız bu yolda önce insan onuru dedik, hukuk dedik, adalet dedik, liyakat dedik. Bunları her çıktığımız platformda da gerekli açıklamalarımızı bilinçli ve tecrübeli kadrolarımızla her zaman her şekilde ilettik. Ülkemiz zor dönemler yaşıyor. Ekonomik olarak sıkıntılar atlatıyoruz ama biz bunları aşacak durumdayız.”

ROTA: TÜRKİYE DÜNYADAKİ 193 ÜLKE ARASINDA ENFLASYONU EN YÜKSEK YEDİNCİ ÜLKE HALİNE GELDİ

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi Politikaları Başkanı Kerim Rota da yaptığı konuşmada; “Ekonomide sorunlar, öncelikle sorun olduğunu kabulü ile başlar. Türkiye çok büyük ağır bir ekonomik kriz içerisinde ve bu ekonomik kriz 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş ile beraber başladı ve bugün hızlanarak önemli bir fakirleşme noktasına Türkiye’yi getirdi. Türkiye 2018 yılından beri 3 tane kur krizi yaşadı. Normal şartlarda bir ülkede normal şartlarda 3 tane kur krizi yaşanmaz ve kabul edilecek bir durum da değildir. Türkiye’nin sorunlarının bütün dünyadan kaynaklandığı, bütün dünyada oluşan enflasyonun Türkiye’ye geldiği iddiası da tamamen boştur. Şu örneklerle bunu biraz kuvvetlendirmek istiyorum; Türkiye maalesef dünyadaki 193 ülke arasında enflasyonu en yüksek yedinci ülke haline gelmiş durumda. Bundan 4 sene önce tek haneli bir enflasyonumuz varken.  Yine Türkiye gıda enflasyonunda dünyadaki en yüksek 4. Gıda enflasyonuna sahip bir ülke haline geldi ve 50 milyon üstü nüfusu olan ülkelerde de enflasyonu en yüksek enflasyona sahip ülke ve 2018 yılından bu yana Milli gelir dolar bazında en çok düşen Arjantin’le beraber ikinci ülke konumunda. Böyle baktığımızda burada çok önemli bir başarısızlık, çok önemli beceriksizlik ve daha da önemlisi bir yönetememe sorununun olduğunu görüyoruz. Zaten partimizin çıkış noktası Genel Başkanımızın partiden istifası ve ihraç süresine kadar gelmesi bu motivasyonla başladı. Aslında bu motivasyon işlerin iyi yönetildiğine dair veya düzelebileceğine dair kanaat olsaydı Genel Başkan zaten bir parti kurma sürecinin içerisine girmezdi ve bizler gibi her mahalleden, her görüşü temsil eden birçok insanla beraber bir hareketin içerisinde olmazdık. Baktığımızda, bugün geldiğimiz ekonomik krizin çok yıkıcı etkilerinin olduğunu görüyoruz. En baştaki sorun elbette ki yoksulluk ve gelir dağılımı.

Türkiye’de gelirin yarısını en zengin yüzde 20 almakta, en aşağıdaki yani en fakiri yüzde 20 ise gelirin sadece yüzde 6’sını almakta. İlk yüzde 20 Portekiz standartlarında yaşarken, en aşağıdaki yüzde 20 ki bu 16 milyon insanımız ediyor Bangladeş standartlarında yaşıyor. Böyle baktığınız zaman Türkiye’de en önemli ekonomik sorunların başında enflasyon geliyor, daha sonra işsizlik ama belki bundan daha önemlisi ve üzerine eğilinmesi gereken kısmı ise gelir dağılımı ve yoksulluk sorunu geliyor. İşte bizim hem parti programımızda, hem 15 Ocak 2020’de açıkladığımız ekonomi programımızla 15 Haziran 2020’de açıkladığımız ekonomide gelecek modeli ile ve 29 Kasım 2021’de açıkladığımız ‘Yıkımdan çıkışın yol haritası’nda 61 madde ile aslında biz bunların çözümlerinin hepsini ortaya koyuyoruz. 29 Kasım’da açıkladığımız program ilk 100 günde iktidara gelirsek neler yapacağımızı yani bir program aynı zamanda. Bu nedenle aslında Türkiye’nin içine düşürüldüğü ekonomik durumu hiç hak etmediği bir durum olduğunu ve buradan bir çıkışın olabileceğini düşünüyoruz. Muhtemelen önümüzdeki seçimler 2023 yılında yapılacak, ondan sonra inşallah 5 sene kesintisiz bir iktidarın Türkiye’de işlerin tekrar yoluna girebilmesi için en azından yoksulluk sorununa tekrar ortaya çıkan mutlak yoksulluk dediğimiz açlık sınırının altında yaşayan milyonlarca insanımızın buradan çıkarılması, geril dağılımının düzeltilmesi, enflasyonun tekrar tek hanelere kalıcı olarak düşürülebilmesi ve kişi başı Milli gelirin de şu anki 8-9 bin dolar seviyelerinden 5 sene içerisinde 14-15 bin dolar seviyelerine çıkarılabileceğini düşünüyoruz ve buna ilişkin de programlarımız zaten mevcut ve kamuoyu ile paylaşıldı. Seçimden önce bunların detaylarını da paylaşılacak.

“ELEŞTİRMEKLE KALMIYORUZ, ÇÖZÜM ORTAYA KOYUYORUZ”

Aynı zamanda EYT konusunda yazılı bir çözümü olan ve EYT dernekleri ile beraber bu çözümleri kamuoyuna duyurmuş olan tek partiyiz. Dediğim gibi sadece eleştirmekle kalmıyoruz, çözüm önerilerini de ortaya koyuyoruz.

İnşallah önümüzdeki zaman içerisinde yapılacak seçimlerde bir değişimin Türkiye’yi beklediğini düşünüyoruz.

“6 LİDER ASLINDA ÖNEMLİ İMZA ATTILAR”

Biliyorsunuz önemli bir inisiyatif alındı, 6 liderin toplanması ile beraber öncelikle güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş konusunda bir uzlaşı yapıldı. Bu uzlaşı tabii ki bir Anayasa değişikliği gerekiyor. Anayasa’yı değiştirecek çoğunluk elde edilmese bile Türkiye’nin daha demokratik, tarafsız bir Cumhurbaşkanının yönettiği ve insan haklarına, insan onuruna saygılı bir Türkiye olması yolunda bir değişim süreci içinde 6 lider aslında önemli imzalar attılar. Bunun ikincisi biliyorsunuz geçtiğimiz hafta yapıldı. Burada da seçim güvenliği ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişin süreci ile ilgili iki tane komisyon kurulması kararı alındı. Önümüzdeki dönemde şu çok önemli; öncelikle seçimin güvenle yapılması ve seçimin mutlaka Türkiye’ye pozitif bir değişim getirmesi konusunda ümidimizi koruyoruz. Önümüzdeki dönemde de ekonomi, tarım, sağlık gibi konularda da bu masanın gündemi daha da zenginleşecek ve seçim öncesi dönemde de vatandaşlarımıza bu girdaptan çıkış içeresinde önemli bir kapı aralayacak diye düşünüyoruz.”