Ramazan, Bayram dedik ikisi de bitti.

Yani insan ömrü bitiyor.

Her geçen gün genç, yaşlı demeden ölüme bir adım daha yaklaşıyoruz.

Geriye bakıyoruz da, “keşke eski günler geri gelsin” diyoruz.

Son yıllar hayatımızdaki siyaset, spor, ekonomi yaşantı da insanlarda saygı kalmamış.

Makam, mevki sahipleri vatandaşlara, çalışanlara, iş insanlarına zorluklar çıkartmaları, aşağılar hale geldiler.

Bakıyoruz; Bakanından, milletvekiline bazı bürokrat, iş insanları bir yerlere yaranmak, koltuk kapmak, ihale almak uğruna dil çirkinliği, konuşma üslupları, ortamları germeye başladı.

İnsanlar gönül verdiği partiye, liderine sevgisi bu tür üsluplar, konuşmalar, kirli diller yüzünden sevdiklerinden uzaklaştırılıyorlar.

Bu tür konuşmalar liderlere zarar veriyor.

Bu yanlış kirli konuşmaları düzeltmek mecburen liderlere kalıyor.

Konuşurken 40 kez düşünüp bir kez konuşacaksın.

Ne demişler; Bir deli kuyuya bir taş atmış 40 akıllı taşı çıkartmak için uğraşmış.

Bu günler birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğu günlerdir.

Dış güçler ülkemizin hem ekonomisini çökertmek, hem de sınırlarımıza tecavüzün peşindeler.

Evet; Ekonomi kötü, vatandaş perişan.

Bunu hükümet çözecek.

Fırsatçılara, hırsızlara, stokçulara fırsat vermeyecek.

Emeklisini, işçisini, memurunu enflasyon canavarına ezdirmeyecek. İsrafları önleyecek.

Bir açılışa, bir Bakan geliyorsa bir-iki araçla gelmeli. 40-50 araçla gelmemeli. Bu israfların tümü bizim ekonomimize sekte vuruyor.

Hükümet önce kendisi israfı, ihalelerdeki yolsuzlukları önleyecek.

Sonra vatandaştan, iş insanlarından destek istemeli.

Bu vatan, bu Bayrak bizim.

Bizim başka bir vatanımız, Ay yıldızlı Bayrağımız yok.

Dünyanın yer altı ve yer üstü doğa güzelliği olan ülkemizi son zamanlarda Afgan, Suriyeli, Iraklı mülteciler istila ettiler.

Kendi vatandaşlarımız sıkıntı çekerken bu mülteciler rahat yaşıyorlar.

Kendi ülkelerini, bayraklarını savaşta savunmayıp ülkelerini terk edenler, Türkiye’de yaşarken hem ülkenin ekonomisine, hem insanlarımızın yaşantılarına darbe vuruyorlar.

Dünya devletleri, Avrupa Birliği kendi ülkelerine çok az mülteci alırken, Türkiye’ye bazı vaatler vererek bizim sınırlarımıza yolladılar ve verdikleri vaatlerin de yüzde 90’ını yerine getirmediler.

Ülkemizdeki mülteciler bir an önce kendi vatanlarına dönmelidir.

***

ZONGULDAK SİYASETİ

Zonguldak’ta siyaset ve bazı kesimlerde de üsluplar, dostluklar kirlenmeye başladı.

Dün beraber siyaset, ticaret yapan insanlar bu günlerde adeta düşman olmuşlar.

Dün beraber yürüdükleri yollarda, bu günlerde ayrılık rüzgarları esmeye başladı.

Dün aynı yönetimde olup da, bugün koltuklarını kaybedenler, bugün zamanında beraber olup da yaptıkları icraatları kendi aralarında paylaştıkları gizli icraatlar ne hikmetse bu günlerde kamuoyunda paylaşmalar, ağıza alınmayacak sözler sarf eder duruma geldi.

Şu an en çok AK Parti ve MHP’de bu tür olaylar oluyor.

MHP’de yakın zamanda İl ve İlçe teşkilatlarında bir değişiklik olabilir.

MHP’den dışlanan bazı gruplar parti Genel Merkezine hem İl ve İlçe Başkanı hakkında dosyalar getirdikleri söyleniyor.

İl Başkanı Genel Merkezdeki eski gücünü kaybetmiş görünüyor.

AK Parti’ye gelince;

Eski yöneticiler meydanlarda geçmişte gizli tutulacak icraatları bugün bazı medya gruplarına servis ederek gazetelerinde yazdırıyorlar.

Dünlerde birilerinin kuyularını kazmak için gizli kalması gereken icraatları basına servis edenler, bugünlerde zamanında karaladıkları insanları savunur hale geldiler.

Sonuçta seçimler yaklaştıkça siyasette de üsluplar çirkinleşmeye başladı.

Bu partilerin Disiplin kurulları yok mu?

Varsa ne iş yaparlar? Niye Disiplin kurulları bu tür kişiler hakkında o kurulu çalıştırmazlar.

Demek oluyor ki; Zonguldak’ta partilerin de bir ağabeyleri yok!

Böyle giderse yakında Zonguldak basınına birileri çok malzemeler servis edecek.

Bekleyelim, görelim.