14:25 - LOKMAN GÜL yazıyor
14:24 - HÜRDÜŞÜN Gazetesi
10:41 - EMNİYET’E 16 YENİ ARAÇ
10:39 - AK PARTİ BELEDİYE BAŞKANLARINI TOPLADI
10:37 - SAMURAY, KOKARCAYA KARŞI…
14:27 - “ADİ İFTİRALARIN KARŞISIDAYIZ”
14:15 - YANGIN OLUR, BİZ YANGINA GİDERİZ!
10:29 - AK PARTİ’DE TEMAYÜL YOKLAMALARI
10:27 - ZAFER, TURHAN İLE DEVAM DEDİ
Zonguldak’taki projelerde sıkıntılar hala devam ediyor.
Bu sıkıntıların en büyük sorumlusu müteahhitler olurken, küçük bir kısmı da bürokraside.
Belediye başkanının büyük umutlarla TOKİ’ye yaptırmak istediği sahil projesinin yapımını üstlenen müteahhit sahil projesini eline yüzüne bulaştırdı.
Belediye Başkanı Ömer Selim Alan başta olmak üzere zor durumda bıraktı.
Sahilde dükkanları bulunan esnaf perişan, halk perişan.
Müteahhit hala projeyi teslim edemedi.
Geçen hafta geçici kabulü yapmak için TOKİ yetkilileri noksanları tespit edip müteahhide 30 gün süre vermiş.
Edindiğim bilgilere göre; Belediye Başkanı Ömer Selim Alan bu sürenin 15 günde bitirilmesi için müteahhide baskı yapmış.
“Proje 15 günde bitecek” demiş.
Buraya kadar Zonguldak’ta bu sahil projesinin içinde ne var, içeriği ne bilen var mı?
Bu içeriğin maliyetinin hesaplamasını kim yaptı?
Bu projenin Zonguldak’ta sorumlusu, muhatabı kim? Veya kimlerdir?
Gelelim hukuksal boyutlarına;
TOKİ geçici kabulü yapmadı ama bazı iş insanları dükkanları teslim almış, işletmeye açmış çalıştırıyor. Halk sahilde geziyor, oturuyor inşaat devam ediyor.
İnşaat devam ederken, bu dükkanlar nasıl açılıyor?
Halkın oturmasına, gezmesine kimler nasıl müsaade ediyor?
Allah göstermesin bir patlama, bir kaza olursa sorumlusu kim acaba!
Daha dükkanların elektrik, suları yasal olarak bağlanmadı, ruhsatlar çıkmadı.
Bitmemiş bir projede bu alanı halkın hizmetine kimler, nasıl açtı?
Hangi kanunlara dayanarak hizmete açılmasına müsaade edildi?
Bu alanın sahibi kim?
Kiraları kim belirleyecek, kiraları kim tahsil edecek?
Zonguldak’ta yapılan yatırımların müteahhitleri ekonomik anlamda zayıf.
Bir şehir hastanesi hala bitirilemedi.
Çalışan işçi sayısı az.
Çalışan işçilerin kaç aydır maaşları ödenmediği söyleniyor ve işten çıkarıldığı söylendi.
Yeni hastane binasının yüzde 99’unun bittiği söyleniyor ama böyle giderse bu sene de bitmesi çok zor görünüyor.
Bu kadar olumsuzlukların içinde bir Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı tünelini yapan müteahhidin de hakkını vermek lazım.
Ekonomisi güçlü ekibi işi bilen kişilerden kurmuş ve tüneli kısa sürede hizmete açmış.
Acılıkta yapılan iş merkezi ve konut projesi Emlak Konut tarafından yapılıyor ve bu sene sonunda biteceği söyleniyor.
Yapılınca, yapılıyor.
Arapsaçına dönen Lavuar alanı projesi hala netleşmedi.
Zaten ilk proje yanlış bir projeydi.
Şehre hitap etmeyen bir proje ve akıbeti hala belli değil.
Projenin parasının bir kısmını da azaltmışlar.
Sırada yıkılan Merkez Çarşısı, yıkımı bu sene düşünülen Fevkani Köprüsü var.
Köprü altında 200’ün üzerinde esnaf var onların akıbeti de belli değil.
Tüm şehirlerde bir balıkhane var, balık satışı yapılacak bir pasajı bile yok.
Bu şehir niye böyle!
Çünkü siyasetin güçlü değil, Ankara’da lobin zayıf.
Milletvekilleri istemesini bilmiyorlar.
AK Parti teşkilatları düşmüş birbirlerine koltuk kavgası peşindeler.
Birbirlerini karalamaktan hizmet yapamıyorlar.
Bu halk AK Parti’ye 3 milletvekili Merkez belediyeyi kazandırdı bundan daha iyi fırsat olur mu.
Tek var olan dedikodu, karalama kampanyası.
Bu şehirde hukuksuzluk almış başını gidiyor.
Bugün benim bildiğim en az 100’e yakın yapımında ve ruhsatlarında sıkıntılı binalar var.
Yapılırken ses çıkarmayan yetkililer, yapımı bitip faaliyete geçince “yıkılsın, kapatılsın” sevdasındalar.
Ya beyler, yetkililer;
Kaçak yapılar yapılırken, gözleriniz görmez, kulaklarınız duymaz mıydı!
Sizler neredeydiniz?
Şimdi herkes topu birbirlerinin üzerlerine atıyor.
“Bu şehrin sahibi yok” diyorum, dün de söyledim, bu gün de söylüyorum.
Neyi var; bol bol dürüst insanları, bürokratı karalayan, hizmetleri eleştiren çokbilmişler var.
İnsanları birbirlerine düşürmek için senaryolar üreten yazar-çizer görünümlü zat-ı muhteremler.
Öyle duruma gelindi ki, kimlerle oturup konuşacaklarına millet şaşırdı.
Akıllı telefonlar çıktı gizli çekilen ses kayıtları görüntüler elden ele dolaşıyor.
Bazıları tarafından, bazı basına servis edenler!
Bu şehirde kim dost, kim düşman kimle oturup kalkılır millet şaşırdı.
İşte bu şehrin hali.