Bir şehrin konuşulacak, yapılacak kadar çok işleri var ki, bu şehri yöneten, bu şehre hiçbir şey yapmayan milletvekilleri, siyasileri, bazı bürokratları varken; yeni eğitim-öğretim başladı okullardaki rezillikler, üniversite açıldı dışarıdan okumaya gelen birçok üniversite öğrencilerinin KYK yurtlarındaki rezillikleri birçok.

Öğrencilerin okullar açılmasına rağmen KYK yurtlarının yetersizliği, Bakanlığın yurt sorununu çözemeyip okulların açılması ile bazı müteahhitlerin binasını fahiş fiyatlarla kiralaması ve kiralanan binanın hazır olmayıp, 2 ay gibi bir süre tadilatla uğraşılacağı, öğrenciler de öğretmenevlerinde göçebe hayatı yaşamalarını bu yurt sorunlarını okulların kapandığı Haziran ayından beri önlemlerini almayan yetkilileri.

Şehrin hala uzun yıllardır bitmeyen yollarını, bu şehirde trafik felç olmuş her geçen gün şehirde görev yapan polis memur açıklarının arttığını yazmayan Zonguldak’ın güzide basını bunları dile getireceklerine düşmüşler birlerinin peşlerine gidiyorlar.

Basının görevi yapılan iyi şeyleri, yapılmayan hizmetleri yazmalı.

Şehri yöneten çok değerli devlet adamlarını, yatarak maaşlarını alan bürokratları yazmalı.

Çalışan Belediye başkanlarını yazmalılar, koltuklarına oturup da iline, ilçelerine hizmet yerine yandaşlarına belediyenin imkanlarını peşkeş çeken başkanları yazmalılar.

Bu şehre seçildiklerinden beri kayda değer hiçbir şey yapmayan milletvekilleri, siyasetçileri yazmalılar.

Üniversiteler açıldı, öğrenciler ilk günlerde bile dertliler.

Üniversitenin içindeki kantinde bir bardak çay 4 TL olduğunu öğrenciler için çok pahalı olduğunu yazmalılar.

Hastane kantinlerindeki pislik ve ürün fiyatlarının çok pahalı olduklarını yazmalılar.

Kurumlarda, müdürlerine şirin görünmek için tabakçılık yapan, doğum günlerini iş yerlerinde kutlayan bürokratları yazmalıyız.

Hastanelerde sıra bekleyen Alo 182’den 3 aydır randevu alamayan insanları yazmalıyız.

Tıp Fakültesi’nde Diş Hekimliğinde bir senedir sıra bekleyen hastaları, hala bıçak parası alan doktorları, pandemide görevlerini başarıyla yerine getiren Başhekimler, Sağlık Müdürü ve tüm doktor, hemşireleri yazalım.

Sahilde, kafelerde öğrencilere karton bardakta 2 tane neskafeyi 35 TL’ye satan esnafları yazalım.

Yapımı devam eden, hala bitirmeyip açılamayan şehir hastanesini, hastanenin otoparkının olmayışını, yapılmasını oraya onaylayan siyasileri yazalım.

Seçimler yaklaşıyor aday olacak milletvekili adaylarının dışarıdan değil, Zonguldak’ın içinden dürüst kişilerden olmalarını sağlayalım.

Son yılların en uyumlu Vali, Başsavcı, Emniyet Müdürü ve Alay Komutanı şehrimizde görev yapıyor.

Bu bürokratlara şehir ve basın olarak destek vermeliyiz.

Şehirde işsizlik artmış, ekonomi çökmüş, esnaf perişan, sanayi yok, üretim yok.

Şehrin sahipleri zaten yok.

Bari basın olarak bu şehre biz sahip çıkalım.

Uyuyan siyasileri bizler uyandıralım.

Bu şehirde iş yapan iş insanlarına sahip çıkalım.

Dışarıdan gelip şehrin ihalelerine çanak tutan taşeron kişiler bürokratlara dur diyelim.

Bu şehirde büyük iş ve ihalelere girecek müteahhit kaç tane var?

Yok ki olsun.

Bu şehir böyle müteahhide iş vermedi, vermezler.

Sonuçta bu şehir bizim.

Burada yaşıyoruz, 81 vilayette yollar var, fabrikalar var, imkanlar her geçen gür artıyor ama Zonguldak 22 senedir hep ödedi ama doğru dürüst bir yatırım şehrimize gelmedi, getirmediler.

Milletvekilleri, siyasiler Ankara’dan istemediler.

Yalnızca koltuklarında oturdular.

Meclis’te iş takipleri yaptılar.

Ticaretlerini yaptılar.

Yandaşlarına çıkar sağladılar.

Bizim basın da onlara çanak tuttular.