10:41 - EMNİYET’E 16 YENİ ARAÇ
10:39 - AK PARTİ BELEDİYE BAŞKANLARINI TOPLADI
10:37 - SAMURAY, KOKARCAYA KARŞI…
14:27 - “ADİ İFTİRALARIN KARŞISIDAYIZ”
14:15 - YANGIN OLUR, BİZ YANGINA GİDERİZ!
10:29 - AK PARTİ’DE TEMAYÜL YOKLAMALARI
10:27 - ZAFER, TURHAN İLE DEVAM DEDİ
10:25 - KADINA ŞİDDETE KARŞI PEDAL ÇEVİRDİLER!
10:22 - DENETİMLER ARALIKSIZ SÜRÜYOR
10:21 - CHPLİLER KAHVALTIDA BULUŞTU!
Zonguldak’ta kömür üretimi yapan özel kömür işletmeleri artan maliyetler ve pazarlama konusunda yaşanan sıkıntıları dile getirerek, siyasi iktidardan katık istediler.
Ticaret ve Sanayi Odası’nda bir araya gelen rödevans işletmecileri, mahalle muhtarları konunun önemine dikkat çektiler.
Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Metin Demir öncülüğünde gerçekleştirilen toplantıya; Karadeniz Bölgesi Muhtarlar Federasyonu Başkanı ve Zonguldak Muhtarlar Derneği Başkanı Şerafettin Nas, mahalle muhtarları ile bazı özel kömür işletme sahipleri katıldı.
DEMİR: 4600 OLAN İSTİHDAM SAYISI HIZLA 1500 SEVİYESİNE GERİLEMİŞTİR
Toplantıda konuşan TSO Başkanı Metin Demir, “1848 yılında Zonguldak taşkömürü havzasında başlayan kömür üretimi günümüzde, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve Kurum tarafından ekonomik olmadığı gerekçesiyle üretime değer görülmeyerek çalışılmayan atıl sahalarda özel sektör tarafından rödevans karşılığı yapılmaktadır.
1989 yılında kömür üretimine başlayan rödövanslı saha işletmelerince 2011 yılında 5.500 personel istihdamı ile 1 milyon tonun üzerinde üretim yapılarak TTK ile rekabet eder seviyeye gelinmiştir.
2014 yılında meydana gelen Soma Maden Kazası sonrası, İş Kanununu mevzuatında yapılan değişikliklerle oluşan ağır mali düzenlemelere ayak uydurmaya çalışan rödövanslı saha işletmelerinde zaman zaman istihdam ve kömür üretimi durma noktası gelmiş, 4600 olan istihdam sayısı hızla 1500 seviyesine gerilemiştir.
Yaşanan istihdam ve üretim kaybı sonrası, 2015 yılında 6592 sayılı Torba Yasa ile işletmelerin kömür üretimini, istihdamını ve mevcudiyetlerini devam ettirmelerini desteklemek amacıyla yeni düzenlemeler yürürlüğe girmiştir. Bu düzenlemeler kapsamında rödövanslı saha işletmelerine destek ödemesi verilebilmesi için, bir hesaplama formülü geliştirilmiştir. Ancak, yapılan düzenlemeler ve hesaplama formülü, rödövanslı işletmelerin yüklendikleri maliyetleri karşılamakta yetersiz kalmıştır.
Soma Maden Kazasının üzerinden yaklaşık 9 yıl geçmiş olup, bu zaman zarfında rödövanslı saha işletmeleri mevcudiyetlerini koruyarak üretim ve istihdam sağlamaya çalışmışlardır. Mevcut durumda Üzülmez, Karadon ve Kozlu Bölgelerinde rödövans usulü kömür üretim madenciliği yapan küçük ölçekli 16 özel işletme tarafından, yaklaşık 2800 personel istihdamı ile yılda ortalama 400bin ton kömür üretimi gerçekleştirilmektedir.
Rödövanslı saha işletmelerinde, yasal mevzuat değişiklikleri nedeniyle oluşan maliyet artışlarının karşılanabilmesi amacıyla, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) ile toplantılar gerçekleştirilerek, konu ile ilgili Kanun ve Cumhurbaşkanlığı Kararında yapılacak değişiklikler ile sorunların çözülebileceği hususunda mutabakat sağlanmıştır.
Ancak, süreç devam etmekte olup henüz sonuçlanmamıştır.
Havzadaki kömür damarları, karmaşık havza jeolojisinin yanı sıra, tektonizma ve aşırı faylanmalar nedeniyle çok kırıklı yapıya sahiptir. Bu nedenle kömür üretiminde tam mekanize yöntemler kullanılamamakta, üretim emek yoğun şekilde işçiliğe dayalı olarak yapılabilmektedir. Jeolojik koşullara ek olarak, özel sektör tarafından çalışılan bölgelerin eski imalat alanı olması, kömür damarlarında ve üretiminde süreklilik sağlanamaması nedeniyle, Soma gibi büyük havzalara kıyasla kömür üretimi çok daha düşük randımanlı ve 5 kat fazla yüksek maliyetle gerçekleştirilmektedir.
2020 yılı Ocak ayında 6.916 TL olan en düşük yer altı kömür işçiliği ücret maliyeti 2023 Ocak ayı itibariyle 25.120,08 TL’ ye yükselmiştir. Emek yoğun sistem çalışılan yüksek işçilik girdili sektörde yevmiyede ortalama 1200 kg üretim yapılmakta olup, ton başı işçilik maliyeti 1.000 TL’ ye yaklaşmıştır. Ayrıca, yüksek enflasyon nedeniyle maden direği, elektrik, akaryakıt gibi gider kalemlerinde yüksek fiyat artışları meydana gelmiş, her ton kömür için Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ödenen rödövans payı 242,45 TL seviyesine yükselmiştir.
Havzada kömür satışında yaşanan sıkıntılara ve zorlu ekonomik koşullara rağmen tüm öz sermayelerini kaybederek ayakta durmaya çalışan rödövanslı saha işletmeleri, milli ve yerli enerji politikası kapsamında kömür üretimi yapmaya ve bölgede istihdam sağlayarak yerel ve ulusal ekonomiye katkı koymaya devam etmektedir.” dedi.
KARGİDAN: SORUNUMUZ BÜYÜK
İş İnsanı ve özel kömür işletmesi sahibi Erdinç Kargidan da yaptığı konuşmada; “Sorunumuz büyük, sorunumuz çok da küçük ve çözülebilecek durumda. Bir Kardemir çalışması yaptık Ticaret ve Sanayi Odası öncülüğünde yani o kadar mağdur olduk ki, kendi stoklarımızla çile çektik. Çok umut verdiler en son heyetlerini oda başkanı dahil her halde tamamı tesislerimizi gezerek, numune alarak gerçekleştirdiler. Biliyorsunuz santrallerde aynı sorunumuz devam ediyor. Bizim üzerimizde değişik, değişik teknik ve taktikler uyguladılar ve bu çok acıydı. Biz çok zor durumdayız. Kesinlikle Erdemir’in de, Kardemir’in de bizi dinlemesini, duymasını, siyasetçilerin bu işe girmesini ne milletvekillerimiz, ne muhalefet ve iktidar il başkanlarımız basın kadar ses çıkarsaydı belki bugün bizi Ankara duymuştu. Biz bu güne kadar çok zor bir şekilde getirdik ama bundan sonra gidecek çok bir yerimiz kalmadı.”
KURNAZ: DEMİR ÇELİK SANAYİ, ENERJİ SANTRALLERİ TAMAMEN SIRTLARINI DÖNMÜŞLER BİZE
Özel kömür işletmesi sahibi Alaattin Kurnaz ise; “Burada bizim bir siyasi amacımız yok. Ben sağ olsun Metin Başkanım yaklaşık 4-5 yıldan beri Ankara’yı suyolu yaptık. Ne zaman çağırdılarsa koşa koşa gittik, Bakana kadar koşa koşa gittik. Buradaki milletvekillerine, il başkanlarına hepsini birebir bilgilendirdik. Hiçbir zaman siyasi bir kimliğin altına bürünmedik. Bizim amacımız şuydu; Sayın Metin başkanım çok güzel özetledi. Biz burada üretim yapmak istiyoruz. Bizim başka bir gayemiz yok. Bakın Türkiye Taşkömürleri Kurumu terk ettiği yerlerde gerçekten güçlükle üretim yapıyoruz. Binlerce insan çalıştırıyoruz. Buradaki demir çelik sanayi, enerji santralleri bakıyoruz tamamen sırtlarını dönmüşler bize. Bugün ürettiğimiz kömür nedir; yaklaşık bizim 400-500 bin ton kömür üretimi yapıyoruz. Tüketim ne kadar; demir çelik sanayi ve enerji santralleri yaklaşık 15 milyon ton. 15 milyondan bahsediyoruz. Bizim yüzde 3-4 bile yok. Buradan şimdi siz bu konuları dile getirdiğimiz zaman farklı yöne çekenlerde var. Bizim işimiz; burada emekçi üretimi yapıp, emekçilere iş ve aş vermek. Ailelerine, evine bir sıcak çorba getirmesini sağlamak. Bizim başka bir amacımız yok. Son zamanlarda Pandemi ve savaştan sonra ülkemiz ekonomik olarak çok sıkıntılar çekti. Biz enflasyonla hala mücadele veriyoruz. Giderlerimiz yüzde 100’leri aşmış, gelen maliyetler bazı kalemlerde yüzde 300’leri bulmuş. Biz üretim yapıp, buradaki yanımızdaki dev bacalara kömürümüzü satmak. Ben yıllarca bunun mücadelesini verdim. Bizim istediğimiz başka bir şey yok ürettiğimiz kömürümüzü satmak. Bir de bizim başımıza EPDK kararları diye bir şey çıkardılar. Enerji santralleri megavat başına ithal kömür 3 bin 250, yerli kömürü de 2 bin 500. Biz her yıl Eren ve Çates’le görüşürken bunları baz almıyorduk. Bizi çağırıyorlardı ortalama bir fiyat üzerinden anlaşırdık. Şimdi en son Eren Enerji 6 aydan beri Zonguldak’tan bir ton kömür almıyor. Biz şimdi ne yapmamız lazım. Buradaki iktidar partisine söylüyoruz ‘halledeceğiz, halledeceğiz’. Şu ana kadar hiçbir şey yok. Burada ekmek derdimiz var, burada emek derdi var. Ben bu işler seçime kadar düzeldi. Düzelmedi yoksa yavaş yavaş bu işten çekilmeye karar verdim.”
NAS: SİYASİLERİMİZİN DE BU İŞE BİRAZ DAHA DUYARLI OLMASI LAZIM
Karadeniz Bölgesi Muhtarlar Federasyonu Başkanı ve Zonguldak Muhtarlar Derneği Başkanı Şerafettin Nas; “Bizler köylerinde, mahallelerinde seçilmiş insanlarız. O mahalle ve köylerde yaşayan insanların da huzuru, sağlığı her şeyi bize bağlı. Onlarda huzur varsa, onların evine ekmek giriyorsa bizde rahat ederiz. Ankara’da yetkililere bazı şeyleri anlatıyoruz ama siyasilerimizin de bu işe biraz daha duyarlı olması lazım. ‘söyledik, bakacağız’. Bakacağız yok ya! Bakacaksın kardeşim. Bu işi savsaklamanın bir anlamı yok. Ne diyor Cumhurbaşkanımız; ‘üretim, istihdam’ diyor. Üretim var, istihdam var adamın elinde kömür kalmış satamıyor. Nasıl olacak bu? Bakın bunu çözmeden kimse rahat edemez. Bu işi çözmeden kimse rahat edemez! Hiç kusura bakmasın kimse. Biz muhtarlar olarak sadece muhtarlarımızın sorununu çözmüyoruz ki, her toplumsal olayda biz varız, olacağız. ‘Ben muhtarım, beni ilgilendirmiyor’ Hayır ilgilendiriyor bizi. Bizi nasıl Mithatpaşa tüneli, havaalanı ilgilendirdiyse, hep beraber imza topladıysak, bu gibi toplumsal olayların içinde olmamız lazım. Çünkü birbirimize bağlıyız. Bunu milletvekillerinin tekrar gündeme getirmesi lazım. Konuşulmuş ama sözler yerine gelmemiş. Askıda kalmış. Bu firmalar buranın kömürüne göre yapıldı. Her şey yüzde 100 arttı, fiyatlar aldı başını gidiyor. Dumanından ben zehirleneceğim, çevreyi sen kirleteceksin buradan kömür almayacaksın. Kömür kentindeyiz, buranın insanlarına sırtınızı dönemezsiniz. Hep şunu diyorum; Bir olalım, birlikte olalım. Bizim siyasilerimiz bu işi çoktan halletmesi lazımdı. ‘yapacağız, edeceğiz’ yok. Bu işi çoktan halletmeniz lazımdı. Mesajı alan almıştır. Ya bu işi çözün, ya bu işi çözün…” dedi.