11:16 - ZAFER PARTİSİ DAĞILDI!
11:11 - 43 AMASRA MADEN ŞEHİDİ DUALARLA ANILDI
20:39 - KAPKAÇ YENİDEN
15:01 - CENAZE PROGRAMI BELLİ OLDU
10:39 - ZONGULDAK’TA HİSSEDİLDİ: 4.8 DEPREM
10:40 - 517 PROJEYE 59,4 MİLYAR TL ÖDENEK
10:38 - ERDEM, DİREKSİYONA GEÇTİ!
10:35 - SAHİLLER TEMİZLENİYOR
10:30 - YENİ AVUKATLAR YEMİN ETTİ
10:17 - DEVREK’TE KUTLANDI
ERDEMLİ BELEDİYECİLİK Mİ?
Tahsin Erdem’in Belediye Başkanı seçilmesinin üzerinden tam 5 ay geçti.
5 aylık süre içinde kayda değer bir proje göremedik.
Seçim sürecinde söz verdiği Kent Lokantası ve Halk Ekmek için adım atıyor.
Kent Lokantası 9 Eylül’de açılacakmış.
Ardından mahallelerde Halk ekmek büfeleri açacakmış.
Lokantacılar ile fırıncılar Başkan Tahsin Erdem’i alkışlıyorlar!!!
Erdem’e yeni bir isim takmışlar; Esnaf düşmanı!
Sonuçta Zonguldak küçük yer.
Kent ekonomisi belli. Ekonomik faaliyetleri belli.
Şimdi Başkan Erdem, maliyetinin çok altında yemek, ardından da ekmek satacak vatandaşa…
Yani borç içindeki belediyeyi daha da borçlandıracak kapıları açmış oldu.
Açıkçası Kent Lokantası’nda 50 TL’ye 3 kap yemek başlıbaşına sürdürülebilir değil.
Lokantacı ve fırın esnafının önüne rekabet edemeyecekleri faaliyetler konmuş olacak.
Üstüne lokantacı esnafın faaliyetlerini baltalamış olacak.
Tahsin Erdem, öncelikle Erdemli ve sosyal belediyecilik sözüyle Belediye Başkanı seçildi.
Ama kentin her kesimine -esnafı dahil- aynı sosyal belediyecilik anlayışıyla yaklaşması gerekiyordu.
Şimdi esnaf Başkan Erdem’e çağrıda bulunuyor…
Diyorlar ki “Başkan Erdem, yeminli birkaç muhasebeci açsın. Esnafın defterleri bedavaya tutulsun!”
Hizmetse işte bir hizmet daha!!!
Zonguldak esnafı zaten kan ağlıyor…
Kirası, personeli, elektriği, suyu, artan vergileri derken maliyetlerin bile altından zor kalkar ve hatta kalkamaz hale geldi esnaf…
Kent Lokantası ile Halk Ekmek bu zorluğa yenisini ekleyecek, bir çok esnaf kepenk kapatmak durumunda kalacak…
MAKAM ARACI
Başkan Erdem, seçim sürecinde başkan seçilmesi halinde makam aracını kullanmayacağı sözünü de verdi.
Elbette bu da sürdürülebilir bir söz değildi.
O zamanlar bu sözünü eleştirmiş ve Belediye Başkanı makam aracı kullanmalı demiştim.
Makam aracını kullanmamakla tasarruf da olmaz.
Halkın arasına karışmak için makam aracı kullanmamak şart değil ki!
Ama geçtiğimiz günlerde Başkan Erdem’in bir cenazeye makam aracıyla geldiğini gördüm.
Doğrusu buydu.. Gerisi görüntü vermekten ibaret…
RUHSAT MESELESİ…
Bir diğer konu aradan 5 ay geçmesine rağmen Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, belediye personeline hakim olamaması.
Personel kendi kafasına göre işler yapıyor.
Önceki dönem AK Partili Belediye Başkanı Ömer Selim Alan’ın eleştirilecek çok yönü elbette vardı ama belediyeye hakimiyeti, personel disiplini sağlamıştı.
Ama gariban bir kadının ve Soğuksu’daki bir esnafın çay ocağını ve lavaş dükkanını ruhsatı yok diye süre vermeden Zabıta ekipleri mühürledi.
Başkan Erdem’in bilgisi olmasına rağmen Zabıta’ya söz geçiremedi.
Oysa çay ocağı sahibi kadınla aynı gün ruhsat için başvuran bir büfe sahibine ruhsatı hemen verildi. Büfe sahibine de önce olmaz denmiş ama belediyeye bağış yapınca hemen ruhsatı verilmiş..
Niye ruhsat verilmiş demiyorum. Madem şartları uygundu neden para vermeden ruhsat verilmiyor. Bir kadının çay ocağına neden ruhsat vermek yerine hemen mühürleniyor, onu soruyorum.
HALKIN GÜVENİNİ KAYBETMEK…
Seçimlerden önce de sonra da Belediye Başkanı Tahsin Erdem için çalmaz, çaldırmaz, kurala uyar dedim.
Birçok kesim, başka partiye gönül vermiş seçmenler bile bu inançla Tahsin Erdem’e oy verdi.
Ama Başkan Erdem, ne yazık ki kendi çıkarı için dağları yıkacak çıkarcıların baskısıyla garibanın ekmeğine engel oldu, gariban bir kadının geçim kaynağı çay ocağının mühürlenmesini önlemedi, lokantacı ve fırıncı esnafını yok saydı.
Yıllardır esnafın defterlerini tutan Tahsin Erdem, hiç şüphe yok ki esnafın halinden en iyi anlayan kişi olmalıydı.
Ulaşıma zam yapan O, suya yüzde 700’lere zam yapan O, yeni yeni mağduriyetlere yol açan O, Belediyede disiplini sağlayamayan O, takıldığı mekanlara bakınca bazı belediye meclis üyelerinin kendi çıkarları uğruna belediyeye yön vermeye çalışmasına boyun eğen O…
Taraflarla oturup konuşmadan, belli bir plan içinde hiçkimseyi mağdur etmeden hizmetin formülünü üretmeden “dostlar alışverişte görsün” misali işler yapan da O…
Birilerine kıyak yaparken, birilerini mağdur eden O.
Halk için Kent Lokantası yapmaktan, Halk Ekmek büfeleri açmaktan söz ederken halkın en büyük gider kalemlerinden olan ulaşıma, suya, atık bedellerine rekor zamlar yapan da O…
Önünde daha 4,5 yıl var…
Ama seçilmesinin üzerinden geçen 5 ayda çok hızlı bir güven kaybına -kendi partilileri de buna dahil- uğrayan da O.
Geri kalan 4,5 yılı nasıl toparlar, toparlayabilir mi, uğranılan hayal kırıklığı nedeniyle buna olumlu bakmak bile zor.
Şimdi son 5 ayda yapılanlara bakınca erdemli belediyecilik, sosyal belediyecilik mi diyeceğiz!!!