SON DAKİKA

ZONGULDAK HABER HÜRDÜŞÜN GAZETESİ LOKMAN GÜL
Lokman GÜL

FİYASKO… BALONLAR PATLADI

Bu biyografi 25 Haziran 2019 - 16:36 'de eklendi ve 453 views kez görüntülendi.
FİYASKO… BALONLAR PATLADI

Bir kez daha görüldü ki, Zonguldak’ta geçen hafta Bülent Ecevit Üniversitesi’nden mezun olan öğrencilerin Karaelmas Kemal Köksal Stadındaki mezuniyet töreni için birçok ilden gelen öğrenci velileri, Zonguldak’ta büyük rezilliğe tanık oldular.

Başta araçlarıyla şehre girişte trafik sorunu, tören öncesi kıyafet ve kuaföre gidecek olan bayan öğrencilerin, bayan kuaförlerinin Salı günü kapalı olması, hava muhalefeti nedeniyle şehir stadında yaşanan olumsuzluklar.

Bu olumsuzluklar tümüyle Zonguldak’ın bir kez daha kara aynası olmuştur.

Sorumluları kimdir, herkes sorumluluktan kaçıyor.

Bir birinin üzerine atıyor.

Neyse ki, Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan tüm misafirler ve Zonguldak kamuoyundan özür dilemesini bildi.

Şimdi gelelim diğer sorumlulara!

Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü diyor ki;

“Ben tüm kurumlara yazı yazdım, gerekli bilgileri ve törenle ilgili programı yetkililere ilettim”

Şimdi geliyoruz aksaklıklara;

Trafikle ilgili sorunların sorumlusu kim? Ses yok!

Salı günü tüm bayan kuaförlerin kapalı olmasının sorumlusu kim? Bir cevap yok!

Allah’tan birileri devreye girerek, Esnaf Odaları Başkanı’nı arayarak birçok bayan kuaförleri öğleden sonra dükkanların açılmasını sağladı.

Bazı kesimler Vali’yi, Belediye’yi suçlamak istiyor.

Vali Erdoğan Bektaş’ın görevi değildir, yardımcıları ne iş yapar? Sorumluluk onlardan sorulmalı.

Eğer Belediye, Emniyet, Oda’lar, kurumlar görevini yapsalardı bu rezillik yaşanmazdı.

Her zaman olduğu gibi yine sınıfta kaldı Zonguldak’ın yetkilileri.

Son bir hafta dışarıdan gelen misafirler ve mezun olan öğrenciler ekonomik olarak Zonguldak esnafına büyük katkı sağlamıştır.

REKTÖRLÜKTEKİ SORUMSUZ!

Salı günü stadyumda yapılan kep töreni için rektörlükte İŞKUR’dan görevli 80 temizlik görevlisinden 20 tanesini yetkileri olmadan stadyuma koltukları silmek, sandalyeleri süslemek için sabahtan gece yarısına kadar stadyumda güneş ve yağmurun altında çalıştıracaksın saat 17.00’de çalışan 20 temizlik personeli paydos etmek isteyince, çalışan garibanları aç bırakacaksın, kendi kadrolu elemanlara 2 ekmek verirken,  20 garibana ikinci ekmeği çok gören beyzade sonra da gece “sizleri eve servisle biz bırakacağız” deyip, tehditle insanları çalıştıran beyzade ne hikmetse gece 22.00’de o insanlar orada çaresiz kaldılar.

Sizler neredeydiniz, o insanların bazıları ceplerinde paraları yoktu, evlerine yaya olarak gittiler.

Şimdi yetkililere soruyorum;

1-İŞKUR’dan çalışan 80 temizlik personelinin 60’ı neredeydi, gücünüz 20 garibana mı?

2- Sizlerin o İŞKUR’dan görevli temizlik, geçici işçileri oraya getirme yetkiniz var mıydı?

3- O insanları gece niye evlerine servisle bırakmadınız?

4- O bayanların gece başlarına bir şey gelse sorumlu kim olacaktı?

5-O insanlar o gün kaç saat çalıştılar.

Sorumlulara soruyoruz;

Özellikle o insanları “paralarınızı keserim” diyen ismi bende belli olan beyzadelere soruyoruz. Her zaman olduğu gibi dayısı olan her zaman bir adım önde olur.

O insanlar da bir ana babanın evladıdır. Sizler o koltuklarda otururken, o insanlar çocuklarına ekmek getirebilmek için tuvalet temizliyorlar.

MÜFTÜLÜK

Sayın müftüm;

Benim bildiğim camilere, Kuran kurslarına, camilerde toplanan paralarda cemaat gönlünden koparsa bütçesine göre hayır yapar. Ama bir lira, ama bin lira.

Diyanet’te acaba cami, Kuran kursu ve camilerin ihtiyaçları için bir bütçe yok mu?

Bildiğim kadarıyla da Diyanetin çok büyük bir bütçesi var. Birkaç Bakanlık’tan çok çok fazla.

Diyanetin yapacağı yardımları her zaman olduğu gibi camisini, Kuran kursları vatandaşın hayırları ile yapılıyor. Ama Sayın Müftüm vatandaşın cebinde her zaman 50-100 TL yok. Bir TL’de sevaba girer, 100 TL’de.

Birilerinin bazen verdiği fetva gibi fazla verirsen daha mı çok sevap alıyor insan.

Etiketler :
DİĞER BİYOGRAFİLER