Bayramdan hemen önce gazeteye bir haber geldi.

Zonguldak’ın tanınmış işadamlarından birinin yanında çalıştırdığı genç bir kızı taciz ettiği iddiasıyla hakkında şikayetçi olunmuş.

Taciz ettiği iddia edilen şahıs ile şikayetçi arasındaki yaş farkı uçurum gibi…

Konu yargıda. Bu nedenle bizim söylenecek bir sözümüz yok.

Suçlu kimse yargı sürecinin sonunda ortaya çıkacak, cezasını çekecek.

Olayın bizim için ilginç olan yanı ise hakkında şikayette bulunulan saygıdeğer, büyük büyük iş adamının basına da yansıyan ifadesinde kullandığı sözler.

Bu tezgahı ona FETÖcüler kurmuş. Atatürk’ün doğumunun 100. Yılında kurulmuş bir vakıfları varmış. Bu vakfı zamanında FETÖcüler ele geçirmeye çalışmış. O dönemin valisi de bu kumpasın içindeymiş. Ona yapılan bir tezgahmış ve bu tezgahı kuranlardan şikayetçiymiş…

Yani birinin başına düşse FETÖ’den olduğunu öne sürüyor.

Daha birkaç yıl önce yapılan ihalelerde rakip firmaların karşısında kimlerle boy gösteriyordu kendisi, kimlerle birlikteydi, kimlerle birlikte hareket ediyordu?

Kastedilen dönemin valisi iyi bir valiydi. Üstelik bu işadamının da destekçisiydi.

Sizin anlayacağınız öküz öldü, ortaklık bitti.

100. Yıl tesislerinin yüzde 45’lim kısmı o dönemde 9 bin 100 TL’ye kime kalmıştı?

Sonra ihale birden bire neden iptal oldu?

Aynı dönemde tesislerin sözü edilen vakfa nasıl geçtiğini bilmeyen var mı?

BAŞKAN SERVET ÜSTÜN

Karaman Belediye Başkanı Servet Üstün, bir olay nedeniyle mağdur olmuş, beldesinde oturan bir aileye yönelik şovenist bir yaklaşımla olayı kapatmalarını istemiş.

Bununla kalmamış, bu tür yaklaşımlara karşı tavır alması gerekirken AK Parti Milletvekillerinin ve eski bir büyük siyasetçinin adını zikrederek mağdur aileye işin içinde tezgah olduğunu söyleyerek olayı kapatmaları yönünde baskı yapmış.

Bu siyesetçiler Lazmış ve Karaman’ı ele geçirmek için sözüm ona tezgah yapmışlar.

İşin içinde sadece şovenizm değil aynı zamanda karalama da var yani.

Peki bu belediye başkanı seçimlerde Laz kökenli olduğunu söylediği kişilerden hiç mi oy almamış?

Ayıptır, en azından kendi yönettiği yörenin insanlarına örnek olması gereken bir siyasetçinin bu tavrı kabul edilebilir değil.

Hani birlik, beraberlik önemliydi. Bu ayrıştırma neden?

Zavallılar onun için mi bu Zonguldak bir adım ileri gitmiyor.

Sen şovenistlik yaparak, eleştirdiğin AK Partili milletvekili ve il başkanı Karadenizli.

Onlar istemeseydi sen Belediye Başkanı olabilir miydin!

Onlar senin Belediye başkan adayı olman için okey verdi.

Karara imza attılar.

Son bu yapılan iyiliğe karşı tacize uğradığı iddia edilen kızın ailesine şovenistlik yaparak, “lazların tezgahına gelmeyin, buraları ele geçirecekler” deme cesaretini sana kim verdi.

Zonguldak’taki şovenistliğin lideri durumundaki, lideriniz mi verdi Sayın Başkan!