14:56 - YÜZDE 30’U TAMAMLANDI
14:30 - AK PARTİ, ORTAK AKIL ARIYOR!
14:13 - İMAR PLANI İPTAL EDİLDİ
14:08 - GEÇMİŞ OLSUN
09:23 - BÜYÜK BİR SAYGIYLA ANIYORUZ
20:49 - .
20:46 - VALİ HACIBEKTAŞOĞLU’NUN ATATÜRK’Ü ANMA GÜNÜ MESAJI
16:24 - UZUNMEHMET ANILDI, KÖMÜR KONUŞULDU
16:17 - ELCAB KABLO HAYATA DOKUNDU!
11:21 - BAKAN’A TALEPLERİNİ İLETTİ
Yeni Adli yıl törenle başladı. Zonguldak Baro Başkanlığı tarafından Atatürk Anıtı’na çelenk sunulup, Saygı Duruşu ve İstiklal marşımız okundu.
Törende konuşan, Zonguldak Baro Başkanı Özel Eroğlu şunları söyledi.
Haksızlıklar önünde eğilmeyen çok değerli meslektaşlarım. basın yayın kuruluşlarının değerli temsilcileri hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Hiçbirimizin geçmiş de benzerini yaşamadığı pandemi ve eşzamanlı gelişen Avukatlık Kanunda yapılmak istenen kısmen de yapılan değişikliklerle sözlerime başlamak isterim. Bizim için maalesef 2019 -2020 adli yılı altı aylık bir yıl oldu.
Pandemi yasakları, yazıhanelerin kapanması kazançların kesilmesi ve halkımızla birlikte büyük mağduriyetlerin yaşanmasına neden olmuştur. Süreci Zonguldak Barosu olarak çok yakından izledik. Özellikle genç meslektaşlarımızın mağduriyetlerinin önüne geçilmesi için bekleyen CMK ücretleri. Adli yardım ödemeleri .uzun süre bekleyen beraat vekalet ücretleri destek fonlan , ihtiyat akçeleri ve bakanlıktan sağlanan ödeneklerle ödendi. Ayrıca web sitemiz aktif kullanıldık tüm değişiklik ve önlemleri günlük olarak yayınladık. Yine süreçte yaşlı avukatlar bizzat tarafımdan tek tek aranarak bir ihtiyaç ve mağduriyetleri bulunup bulunmadığı takip edilmiştir.
Pandemi yasaklarıyla örtüşen günlerde birde Avukatlık Kanununda yapılmak istenen değişikliklere karşı mücadele ettik. Yapılmak istenen değişiklik çoklu baro nisbi temsil,barolara kayıt zorunluluğu olmaması ve AV.K.76 ve 95.Md.lerinde yapılmak istenen değişiklikti. Başkanlar olarak karşı çıkarken önce ikna sonra eylem tercihinde bulunduk. Özellikle sürece dahil olmak istedik. Bazı değişiklikleri bizimde istediğimizi barolarda yapılacak değişikliğin barolarla görüşülmesi gerektiğini ısrarla dile getirdik.
Bizim insan haklan ve hukukun üstünlüğü konularındaki ihlallere müdahalemiz her iktidarı rahatsız eder ve edecektir. Bu sorunlara müdahale terbiye edilmiş susturulmuş avukatlıkla olamaz. Biz iktidarın yargı kolu gibi faaliyet gösteremeyiz. Susturulmuş avukatlığı kabul edemeyiz. Dedik ki biz siyaset yapmıyoruz, asıl siyaset barolarda çoklu sisteme geçilmesi halinde yapılır. Baroların kaynağı yasa olmayıp doğal hukuktur insanın doğuştan sahip olduğu eşitlik, adalet, yaşam hakkı gibi zamana ve mekana bağlı olmayan hakların güvencesi olmaktır. Çoklu baro. Baro yapısına uygun değildir. Baro kurmak için sayısı az olanın sayısını artırmak. Sayısı çok olan baroyu 2000 nin altına düşürmek için yapılacak transferler yargıç olacakların iktidara yakın baroyu tercih ederek mülakatta avantaj sağlamak istemeleri hakimlerin vekalette eğilimi belirli baro avukatlarına göre karar verebilecekleri gibi siyasileşme sakıncalarını dile getirdik. Bu tezimizi birçok basın açıklaması ve bildiri yayınlayarak, 19 mayıs ve 1 haziranda da başkanlar bildirisi yayınlayarak dile getirdik. Pandemiye aşabilmek için onu aşkın başkanlar toplantısı yaparak karşı duruş için sebep ve yöntemleri belirledik.
Nisbi temsilin yönetim veya delege bazında olmasının artı eksilerini baroya kayıt mecburiyeti olmamasının sakıncalarını ısrarla dile getirdik.
Adalet Bakanı Kamu Baş denetçisi ve parti grupları ile gece yarılarına kadar toplantılar yaptık. Her toplantıda Zonguldak Barosunu temsilen görüşlerimizi açıkladık ve tezlerimizi savunduk.
Sonuç alınamayınca da eylem sürecine geçtik. Eylem konusunda değişik görüşlerin olduğu başkanlar grubuna her ilden Ankara’ya yürüyüş önerisini ben sundum. Büyük kabul gördü. Bunun üzerine yürüyüşe başladık. Bir grup değerli meslektaşlarca adliyeden Zonguldak çıkışına kadar birlikte yürüyerek eylemi başlattık. İlk gün 22 km. Beycuma yol ayrımına kadar yürüdüm. Son gün Ankara, Düzce, Bolu ve Kocaeli Baro Başkanlarının katılımı ile Büyük madenci yürüyüşünün bittiği yerden madenciler haklarım alıp burada bıraktılar. Biz henüz hiçbir şey almadık diyerek yürüyüşe başladık. Ankara girişinde başlayıp Anıtkabirde sonlanacak final yürüyüşümüz polis tarafından engellendi. Kordona alındık ve ertesi gün öğle saatlerine kadar orada tutulduk. Sizlerin ortak gücü yasadışılığı sonlandıran güç oldu ve yürüyüşümüze devam edip eylemimizi Anıtkabir’de sonlandırdık.
Adalet komisyonunda yasa görüşülürken yetmiş civarında başkan TBMM si önünde yine sabahlara kadar komisyona kabulü ve görüşlerimizin alınmasını bekledik.
Son olarak ta sabaha kadar süren meclis görüşmelerini Kuğulupark’ta sabaha kadar bekleyerek etki yaratmaya çalıştık, sonrasında Sıhhiyeye kadar bir grup avukatla birlikte yürüyüp açıklama yaparak da eylemlerimizi sonlandırdık. Gerçekleri anlattık, anlaşılamadı, fakat bu demek değildir ki bugün kabul edildi yarın değişmeyecek.
Maalesef şiddet yine geçen yıllarda da vardı bu yılda devam etti. Kadına, sağlıkçılara, eğitimcilere, özellikle çocuğa ve meslektaşlarımıza karşı şiddet kısaca toplumun her kesimine karşı.
Her yıl ortalama 500 e yakın kadın öldürülmektedir. Yine Emine Bulut-Şule Çet-Ceran Damar-Pınar Gültekin’ler ve daha birçok kadın hunharca katledildi.. İstanbul sözleşmesi tartışılıyor-delil sistemine dönülsün deniyor. Terör denilebilecek seviyedeki bu insanlık suçu boyutuna ulaşan bu sarmaldan kurtulmak için pozitif ayrımcılığı sürdürmek zorundayız. Zonguldak Barosu olarak bu tartışılmasını yersiz buluyor İstanbul sözleşmesini destekliyoruz. Kısaca İstanbul Sözleşmesinden çıkılamaz,
Bi diğer şiddet biçimi olan ve meslektaşlarımıza mahkemelerde uygulanan sözel şiddette kabul edilemez. Bu şiddetle ilgili yargı mensuplarının yarısının FETÖ nedeniyle uzaklaştırmasına hakim ve savcıların genç ve deneyimsizliğine sığınılamaz. Herkes yasalara uygun davranmak ve birbirine saygı göstermek zorundadır. Keyfilik kabul edilemez. Acilen yargı etiği inceleme kurulu kurulmalı ve bu konulara hızla çözüm bulunmalıdır.
Esasen davranışların temelinde yatan neden kadrolaşma ve liyakatsizliğin devam ettiği gerçeğidir… Ayrıca bu durum kanunilik ve masumiyet ilkelerinin görmezden gelinmesinin de sebebidir.
Birinci yargı paketi sadece küçük iyileştirmeler yapabilmiş sorunları çözememiştir. Hakim ve savcıların kapıları avukatlara kapalıdır. Emekli maaşları insan haklarına aykırı, komik miktarlardır. Bazı davalarda %8 e indirilen KDV oranları bütün davalara teşmil edilmelidir. Mesleğin faaliyet alını arabuluculuk kapsamı genişletilerek, uzlaşma ise avukatlar dışındakilerce yapılarak daraltılmaya devam edilmektedir. Anayasanın 138 ve 160.md.leri arasında düzenlenen yargı faslında savunmadan bir kelime dahi bahsolunmaması demokrasi ayıbı olup meslektaşlarımızca topyekün dillendirilmeli mücadelesi yapılmalıdır. Taraf vekilleri tabiri kullanılarak salondaki avukatlarında vatandaşla birlikte dışarı çıkartılmasına imkan sağlayan insan unsurunu mahkemeden dışlayan yeni değişen HMK 151.md.dcğişikliğide yargıda aleniyet ve şeffaflığa aykırı aykırı buluyor .bakış açısını, bu zihniyeti kabul etmiyoruz.
Eğitim konusunda çok gayret gösterilmişse de pandemi yasakları aksamaya neden olmuştur. Bu konuda önce staj komisyonundaki komisyon üyesi ve eğitimlere destek veren kıymetli meslektaşlarıma özveri ve gayretlerinden ötürü çok teşekkür ediyorum.
Eğitim faaliyetlerimiz Sayın Şeref Kısacık kat mülkiyeti, Sayın Prof.Feridun Yenisey, Ayşe Nuhoğlu seri muhakeme basit yargılama,8.1 İD Üyesi Sayın Nadir Meraf’in Mal Rejimi konularında seminer vermeleri ile sürdü. 21.HD üyesi Sayın Bektaş Kır uzun beklendi fakat pandemi yasakları nedeniyle iptal edilme mecburiyetinde kalındı, yine çevre çalıştayımız ertelendi.
Faaliyetlerimiz çerçevesinde Anıtkabire bir ziyaret gerçekleştirdik. On yıl aradan sonra bülten çıkardık. Rutin işler gecikmesiz olarak dahi yürüdü özel idare desteği adli yardımla ilgili takip edilerek geçen yıllarda olduğu gibi sağlandı. Promosyonda ciddiyetle takip edip kazanım sağladığımız konulardan biri oldu.
Tüm bu faaliyetlerimizi sizi arkamızda hissederek aldığımız güç ve yönetim
kurulumuzla birlikte gerçekleştirdik.-Sizlere ve yönetim kurulumuza da teşekkür ediyorum. Ayrıca bu vesile ile eylemler süresince beni telefonla arayan güç ve destek veren birçok meslektaşıma ve stajyer avukatlarımıza da teşekkür ediyorum.
Sevgili meslektaşlarım biz evrensel doğrularla milli değerleri harmanlayan hukukun üstünlüğünün yılmaz savunucusu, demokratik laik sosyal Türkiye Cumhuriyetinin
Atatürk milliyetçiliği çerçevesinde vatanın, milletiyle bütünlüğünden yana taraf kimliğimizle avukatlar olarak meslek örgütümüz olan barolar, mücadelemizi azimle ve kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. Yine bilinmelidir ki devlet adaletle kaim olup, adalete ulaşımın temelinde yargı, yargının yargı olabilmesinin temelinde de savunma, avukatlık vardır. Biz avukatlar rahmet ve minnetle yad ettiğimiz Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları. Tüm şehitlerimiz gibi Türkiye sevdalısı onurlu bir mesleğin mensuplarıyız Büyük önderimizin istiklal, istikbal ve hürriyet adaletle kaimdir sözlerinde anlam bulan adalet savunucusu Zonguldak Barosu mensupları olarak, hukuk devleti, yargı bağımsızlığı, hak arama hürriyetinin teminatı olan savunma hakkının etkin bir şekilde kullanılması, insan haklan ve demokrasinin gelişmesi için, şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da çalışmalarımızı artarak devam ettireceğimizi, yargının daha bağımsız olduğu, savunma hakkının önündeki engellerin ve her türlü baskının ortadan kalktığı adli yıllarda yeniden bir arada olmak dilek ve temenisiyle yeni adli yılın memleketimiz, meslektaşlarımız, aramızda bulunamayan hakim ve savcılarımız içinde her zamankinden daha adil bir yıl olmasını diliyor sevgi ve saygılar sunuyorum.” dedi.