15:09 - Lokman GÜL yazıyor
14:03 - ESKİSİ GEÇERSİZ OLACAK
13:39 - SORUMSUZLUK ÇİLEDEN ÇIKARIYOR
14:56 - YÜZDE 30’U TAMAMLANDI
14:30 - AK PARTİ, ORTAK AKIL ARIYOR!
14:13 - İMAR PLANI İPTAL EDİLDİ
14:08 - GEÇMİŞ OLSUN
09:23 - BÜYÜK BİR SAYGIYLA ANIYORUZ
20:49 - .
YAŞASIN CUMHURİYET,
KAHROLSUN VATAN DÜŞMANLARI…
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 101’inci yılını ve Cumhuriyet Bayramımızı büyük bir coşku, birlik-beraberlik duyguları içinde kutladık.
Devlet erkanı tüm illerde, ilçelerde, beldelerde Cumhuriyet kutlamalarına öncülük ettiler ve Türkiye’nin her yerinde halkımız Cumhuriyetimizin Kurucusu Atatürk ve silah arkadaşlarını unutmadığını ve unutmayacağını bir kez daha gösterdi.
Halkımızın büyük bir kesimi ülkemizin tam bağımsızlığının ilanı olan Cumhuriyeti büyük bir heyecan ve coşkuyla kutlarken bir kesim ise kerhen kutlar göründü. Bu kesim Atatürk’ü ve silah arkadaşları ile onların kurduğu Cumhuriyeti pek sevmezler…
Bu kesim din ile siyaseti birbirine karıştıran, din kisvesi altında halkın temiz duygularını sömüren kesimdir.
Ve Cumhuriyetin ilk yıllarında Atatürk ve arkadaşları, halkın temiz dini duygularını sömüren yobazlara göz açtırmadı.
O yüzden bu kesim kendi sömürü düzenlerinin devam etmesi için Atatürk ve arkadaşlarını din düşmanı ilan ettiler.
Gerçek din adamlarına hürmet eden, değer veren Atatürk yobazlara karşı insanların dinlerini doğru şekilde öğrenebilmeleri için kurumlar kurdu, halkın temiz duygularının sömürülmesine göz yummadı.
Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda söz konusu vatan, bayrak, ulus olunca Kürdü, Lazı, Çerkezi nasıl omuz omuza savaş verdi ve vatan toprağına düştüyse bugün de Cumhuriyet coşkusunda aynı duygularla bir araya geldiler.
Türkiye’nin dışarıda olduğu gibi içeride de düşmanları var elbette.
Halkın temiz duygularını sömüren, kendi çıkarları uğruna dini kullanan Cumhuriyet düşmanları cemaat adı altında FETÖ terör örgütü gibi ülkemizin dibine dinamit koymaya kalkıştılar.
Ama halkımız işin içinde vatan, bayrak olunca sokaklara çıkıp FETÖ’nün girişimine dur dedi. Şehitler verdik, gazilerimiz oldu.
Bu nedenledir ki, temiz bir duygu olan din siyasetin dışında kalmalı ve ülkemiz dini siyasete alet eden tarikatlardan, dini kullanan cemaatlerden kurtulmalıdır.
Bugün ne yazık ki dini siyaset camilerin, okullarını içine kadar girdi.
Devlet kadroları tarikatlarla dolduruldu.
Rahmetli Babam Zonguldak’ta çok uzun yıllar imamlık yaptı. Bana ve dostlarına her zaman, “Cemaat camide imamın arkasında saf tutar” derdi.
Bu söz çok doğru bir sözdür.
Mekanı Cennet olsun.
Cemaatlerden, tarikatlardan meded umanlar devleti de milleti de düşünmezler. Tek düşündükleri kendi çıkarları ve kendi saltanatlarıdır.
Bakın sadece Türkiye’de değil aynı zamanda dünyada da tarikatlar-cemaatler kendi içlerinde kavga eder, kendilerinin saltanatı için mücadele ederler.
Dünya, bugün katil İsrail’in Filistin’de, Gazze’de, Lübnan’da yaptığı vahşete sessiz kalıyor, katliamları seyrediyor.
İsrail, ABD’nin desteği ve işbirliği içinde bu katliamları düzenlerken Müslüman ülkelerin hiç birinden zerrece bir ses çıkmıyor.
PKK’nın arkasında da ABD var. PKK’nın ipleri bunların elinde. Onlar nasıl istiyorlarsa PKK onu yapıyor.
Bebek katili Apo’nun da, Kandil’in de, DEM Parti’nin de söz hakkı yok.
Batılı ülkelerin taşeronu olan PKK terörünü bunların sonlandıracağını beklemek gerçekçi bile değildir.
Onun içindir ki biz halk olarak tek millet, tek bayrak, tek vatan ilkesiyle birlikte hareket etmekten, kahrolsun vatan düşmanları, yaşasın Cumhuriyet demekten başka çaremiz yoktur.