Seçim bitti milletvekilleri yemin etti.

Cumhurbaşkanı yemin etti, kabine ve Bakanlar açıklandı, üst kısım tamam.

Şimdi müsteşar, müsteşar yardımcıları kalktı yerlerine Bakan yardımcıları olacak.

Kaç Bakan yardımcısı olacak belli değil. Ya 2 ya da 3 olur.

Artık Meclis, bürokrasi sistemleri yeni dönemle birlikte her şey değişecek. Hantal bürokrasi inşallah çalışmaya başlar.

Artık çalışma zamanı.

Vekiller yemin ettiler, artık hizmette unutulmuş Zonguldak’ı Ankara’ya hatırlatırlar.

Vekiller çalışmaya, üretime dayalı birşeyler yaparak başlar. Ama Cumhurbaşkanının dediği gibi “illerde birileri dolaylı olarak hizmetleri engelliyor, engellemek için birileri kullanılıyor” dedi.

Acaba Zonguldak’ta da böyle mi?

Zonguldak’ı görünce Cumhurbaşkanı’na hak veriyorum.

Yol yok, üretim yok. TTK’dan başka bir üretim yok.

Teşvik yok, yatırımcı gelmiyor. Bu SSK primleriyle Zonguldak’a kim yatırım yapar.

TTK zararda her geçen gün işçi sayısı azalıyor, özel ocakların durumu belli. Özel ocakların da 2-3 tanesi çalışıyor, diğerlerinin noksanları var. Bakanlıkça teftişler yapılarak bir şeyler engelleniyor.

Son olarak bakın Amelebirliği’nin Nizam Caddesi’ndeki binası yıkıldı buraya Kız öğrenci yurdu yapılacak ve altı da işyerleri olacak. En az 70-80 kişi çalışacak ve 2 seneden beri çivi çakılamıyor. Sorunlar var, bu sorunlar neden çözülemiyor. Birçok mekanlar sözleşmeleri devam ederken, yıkılırken neden bu Amelebirliği’nin yerine yurt yapımında sorunlar çözülemiyor. Birileri mi engelliyor? Yoksa Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi gizli güçler mi engelliyor. Olağanüstü Hal olan bir ülkede mülki amir ne derse o olur. Sayın Valimize durumlar aktarılmadı mı? Mahkemelik bir durum varsa o mahkemeler birçok sözleşmeleri devam eden işyerleri yıkılırken, o mahkemeler neredeydi. Demek ki, çifte standart oluyormuş.

Eski bir bürokrat, “Olağanüstü var, ben ne dersem o olur” derken, bir yerleri yerle bir ederken birçok insanın ekmeği ile oynarken acaba o bürokrat Amelebirliği’nin yurt yapımı için niye o olağanüstü durumu kullanmadılar. Bakın ne hikmetse Temmuz’un 17’sinde Amelebirliği Başkanının görev süresi doluyor. Yeni Bakan 17 Temmuz’da Amelebirliği’ne yeni başkan atayacak.

Şu anda tam 10 tane aday adayının ismi dolaşıyor.

Herkes birinin peşinde.

Bir vekil seçim zamanında herkese söz vermiş, “Benim Başkan adayım sensin” demiş.

Geçen hafta bir tane adayın ismi tam çıkmış ki, aday da Ankara’ya giderken, Gerede’den dönmüş. Birileri olan işine çomak sokmuş.

Şu an vekiller arasında kıran kırana Amelebirliği başkanlığı için yarış var.

İl Başkanı da bakalım kimden tarafa tavrını koyacak.

Bu hafta Amelebirliği Başkanlığı yarışını kim kazanacak. İl mi, ilçe mi, yoksa vekiller mi?

Yoksa Ankara mı. Bir diğer “Her şeyi ben bilirim” diye yola çıkan, her dönem ortalıklarda dolaşan büyük adamlar mı.

Ha bir de Milli Eğitim Müdürü dururum var.

Şu an Milli Eğitim Müdürü yok. İnşallah vekiller, siyasetçiler ellerini çabuk tutarlar da ithal Milli Eğitim Müdürü gelmez.

Bir bakmışsın birileri yine kimseye, vekillere, başkanlara sormadan 3-5 kafadar Milli Eğitim Müdürü’nü atamışlar.

Bir bakmışsın vekillerin, başkanların arasında bir pazarlık “Al Amelebirliği’ni, ver Milli Eğitim Müdürlüğü’nü”.

Sakın öyle olmasın.

Olur mu olur.

Çünkü öyle dumanlar çıkıyor ki, şu güneşli günlerde. Böyle giderse  çok daha sisler, dumanlar olur.

Burası Zonguldak.