Ülkemizin en çok birliğe, beraberliğe ihtiyacı olduğu bu dönemde Pazar günü birkaç kendini bilmez provokatör, Ankara Çubuk’ta şehidimizin cenazesine katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na saldırarak yumruklaması ve olay çıkartmaları ülkede bomba etkisi yaptı.

Dış güçlerin aç kurtlar gibi ağızlarını açmış, ülkemizi parçalamak için var güçleriyle uğraşırken, bazı kendini bilmez, densizler Kılıçdaroğlu’na saldırarak yumruklaması ülke adına hiç iyi olmadı.

Ülkemizin birliğe, beraberliğe ihtiyacı varken, bazı provokatörler iş başına geçerek, ülkeyi karıştırmanın peşindeler.

Gerek sağcısı, gerek solcusu, AK Partilisi, CHP’lisi, MHP’lisi, İYİ Partilisi, SP’lisi, hepsi söz konusu bayrak, vatan olunca siyaseti bir kenara bırakarak ülkenin birliği, beraberliği için bir araya gelirken, bazı dış güçlere uşaklık eden şer güçler ülkemizi karıştırmanın peşindeler.

Bu provokatörler de, bazı sabit fikirliler de gerek Twitter’de, gerekse bazı sosyal medya üzerinden çanak tutmanın peşindeler.

Hala bu olayı savunanlar var. Savunurken de bazı devlet adamlarının geçmişten gelen bazı söylemlerinin ve bazı görüntülerini de gündeme getirmeleri de ayrı bir cabası.

Bu tür insanlar hiçbir partinin savunucuları olamaz, olsa olsa dış güçlerin uşaklıklarını yapan bir avuç Türk devleti düşmanlarıdır.

Başta Amerika, Rusya, Suriye, İran, Irak, İsrail olmak üzere ülkeler Türkiye’yi hem ekonomi, hem de toprak bütünlüğümüze göz dikmiş düşmanlara bazıları da taşeronluk yapmanın peşindeler.

Bu birilerinin taşeronları şunu bilmeliler ki, bu ülkede sağcısı, solcusu, Lazı, Kürdü, Çerkezi işin ucunda vatan, bayrak olunca kurtuluş savaşlarında olduğu gibi tek vücut olmasını bilen bir milletiz.

Aksini düşünenler şunu bilmelidir ki; Türk milletinin, Asker ve Polisi’nin yumruğu balyoz gibi kafalarına inecektir.

Gelin bu günlerde birlik olalım.

Bu vatan bizim.

Bizim bizden başka dostumuz yoktur.

Beyler mesele Kılıçdaroğlu meselesi değil.

Mesele Türkiye meselesidir.

Allah’tan millet sağduyusuna sahip oldu ve bu kirli oyunlara gelmedi.

Ülkemiz 1980 öncesi dönemlere döndürülmek isteniyor.

Bu millet artık o günlere dönmez.

***

CHP’DE SULAR DURULMUYOR

Zonguldak Belediye seçimi bitti.

CHP kaybetti ama CHP’de hala sular durulmuyor.

Çuvala benziyor adeta. Çuvalın bir tarafını dikiyorsun, öbür tarafı patlıyor.

CHP’de seçim kaybedildi, birileri partiye ihanet etti. Edenler belli de sonuçta “seçim bitti olan olmuş ilerisine bakalım” diyeceğine eski vekiller çıktı piyasaya demeçler, canlı yayınlar biri adayın kötü olduğunu söylüyor, biri genel merkez ve genel başkanı suçluyor.

Genel başkan bazı yerlerde yanlış yaptığını söylüyor da niye kimse seçim nasıl kaybedildi, kimler partiye ihanet ettiğini söylemiyor. İl ve ilçe başkanları ne yaptı Genel merkeze Zonguldak’la, Belediye ile eski vekillerle ilgili dosya niye getirmediler.

Eski vekiller, CHP’de milletvekili değil miydiler.

CHP onları en alttan aldı en üst kademelere taşırken iyi de şimdi mi kötü oldu.

Genel Başkan, Genel merkez ve MYK’yı suçluyorsunuz.

Neden gelip partinize çalışmadınız. Son gün gelip oyunu kullandığını kamuoyuna duyuruyorsun, sonra da gelip bir TV programında kendin hariç herkesi suçluyorsun. Sen eğer CHP’li olsaydın gerçi sen kaç sefer kendi ağzınla söylemiştin; “Beni bir yerde anons ederken 22. Dönem CHP milletvekili değil, 22. Dönem milletvekili diye anons edin” diye.

Her halde ben söylemedim, sen aday olamadın gelip partine çalışsaydın gelecekte sen Zonguldak’ta yıkılmaz bir kale olurdun. Ama sen gelmediğin gibi sen ve ekibin partine çalışmadığın iddia ediliyor.

Zonguldak CHP tabanının bir kısmı seçimde partisine ihanet etmiştir. Kimler olduğunu da kamuoyu biliyor.

Gelelim Kılıçdaroğlu’na;

“hata yaptık” diyorsun Zonguldak mitingi yapıyorsun, partisine ihanet edenleri arabanın üstüne çıkartıp onure edeceksin. Adayına kefil olmayıp oy istemeyeceksin İstanbul’daki Ekrem İmamoğlu’na oy isteyeceksin, sonra da CHP niye seçimi kaybetti.

CHP’de Şenol Şanal ve ekibi neredeyse hain ilan edilecek duruma geldi.

Beyler bizler neyin ne olduğunu biliyoruz. Birileri bu seçimle birlikte CHP’de siyasi hayatları mevta oldu.

Bakın AK Parti’ye, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu geldi, “Belediye Başkanımız Dr. Ömer Selim Alan’ın emrindeyim” dedi. Reis geldi “projelerin arkasındayım” dedi. Alan da kapı kapı dolaştı, tüm küskünleri bir araya getirdi, yemekler verdi. Ekibiyle koştu ve maratonu zaferle bitirdi.

Biz de diyoruz ki, zafer atmayla değil, çalışmayla, seçim tek kişi ile değil ekiplerle kazanılır.

Belediye Başkanı Ömer Selim Alan da inandı, çalışta ve kazandı.

Dr. Ömer Selim Alan hayalini altı sene önceden belirledi. 2 senedir de gece uykularında hesap yapmaya başladı.

Yılmadı, çabaladı, açılmadık kapı  bırakmadı, aday oldu ve kazandı beyler…..?