CHP’nin 16 Şubat Pazar günü yapılacak il kongresi öncesi aday olacağı gündeme gelen eski il Başkanı Osman Yayla aday olmadığını açıkladı.

İl kongresi öncesi aday sayısının fazla olduğunu, bunu da parti içinde ayrışmalara, kırgınlıklara neden olabileceğine dikkat çeken CHP eski il Başkanı Osman Yayla yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi.

“ENDİŞEM DAĞINIKLIKTIR, GURUPLAŞMALARDIR. BUNU GÖRÜYORUM”

“Kamuoyumuzunda bildiği gibi 2007-2011 yılları arası partimizin il başkanlığı görevini üstlenmiştim. Bu görevi başarı ile yaptığımızı, aksininde söylenemeyeceğini düşünüyorum. 10.01.2011 tarihinde de milletvekilliği adaylık gerekçesi ile il başkanlığından istifa etmiştim. Nasip olmadı. Önemlide değil…. Allah sağlık versin. Haksızlıklarda olmadı mı? Tabi ki oldu. Neyse bütün bunlar geride kaldı. Bu günlere geldik.

Biz görevi bıraktığımızda partinin gerçek manada il bazında oyları: 160 Bin civarında idi. En son genel seçimin yapıldığı Haziran/2018 de oyların 118 Binlere kadar indiğini gördük. Bunun detaylarına inmeyeceğiz. Ayrıca bizim görevden ayrıldığımız tarihten itibaren il yönetimleri bir türlü asla arzulanan biçimde şekillenememiştir. Devamlılık, birliktelik, tutarlılık sağlanamamıştır. Dağınıklık yıllardır devam edegelmiştir. Seçimler olmuştur. Olmasına da, istenen olmamıştır, olamamıştır. Kimi zaman il yönetimi noktasında parti kayyuma gitmiştir. Kimi zamanlar gelen İl başkanları 1 ay görev yapmıştır. Kimileri 3 ay görev yapabilmiştir. vs….. Bence gerçek  o ki  yıllardır il yönetim birimlerinde sıkıntılar hiç bitmemiştir. Örgüt boşluğunun alenen yaşanması, kamuoyunda hissedilmesi, il bazında tüm yapısal uzuvlara da olumsuz yansımıştır… Tabi ki olumsuz bu tablo yerelde partinin kurumsal yapısına, seçimlere, oylardaki düşmelere de diğer etkenlerle birlikte tesir etmiştir.. Umulan tabloyu görülememiştir. Nitekim Haziran/2018 genel seçimlerini, 31.Mart.2019 yerel seçimlerini yaşadık, gördük. Gördük de, halen neden böyle oldu sorusuna, sorununa gelemedik, inemedik. Konuyu masa üzerine bile yatıramadık. Bu da ayrı, çok önemli bir husustur. Başka bir gündem konusudur.

2011 yılından buyana geçen zaman diliminde kısaca izaha çalıştığım gibi il yönetiminde yaşananları, seçimlerde gelinen noktayı gören dava ve yol arkadaşlarım bana ; “Bu böyle gitmiyor. gitmez de …… hadi partimizi kucaklayıp olması gereken zemine taşıyalım…… ”  dediler. Ben de ; “Bana görev düşüyorsa bundan kaçmam. Ancak ilçeleri, örgütleri bir dolaşalım, durumu görelim, bakalım, zaten gerekli bilgi, donanım ve tecrübemiz vardır. Gereken ne ise tabi ki birlikte yapabiliriz…… ” dedim.  Bize ihtiyaç duyulduğunu görüp hissettiğim için yola koyulup tüm ilçeleri ve çoğu belediyelerimizi dolaştım. Çokta iyi oldu. Hasret giderdik. Çok sıcak karşılandık. Tüm ilçelerde genelde memnuniyeti fark ettik. Biz de kendimizi gittiğimiz yapısal zeminde ifade ettik. İl bazında üst kurul delegelerine ulaşamadık. Zaman darlığı da etkili oldu. Ancak örgütlerde geçmişi, bu günü, geleceği konuşma imkanı bulduk. Yapılabilecekleri irdeledik. Fikir alış-verişlerinde bulunduk. Destek istedik.

Hizmet arzusu ile yola çıktığımız bu süreçte il başkanlığına birçok arkadaşın daha talip olduğunu gördüm. Tabi ki herkesin aday olma hakkı vardır. Bu başka… Ancak (6) adayın oluşu, adaylıkta istekli oluşları, ısrar etmeleri beni yine önceki Merkez ilçe kongresindeki tavrıma taşıdı. Bu aşamada bir arkadaşımız aday olmayacağını belirtmekle ben de aday olduğumda 5 adayın olabileceği görülmektedir.

Değerli Dostlar; Bundan önce Merkez İlçe kongresini, o ortamı yaşadık. Sonrasını da görüyoruz. Ne olmuştur? (4) adayla geçime gidilmişti. Çok üzülmüştüm.  “4 adayın fazla olduğunu, uzlaşı sağlanması gerektiğini, adayın teke indirgenmesini, hatta genel merkezce bile sıcak, kucaklayıcı bir ilgi ile bu uzlaşının sağlanabilineceğini, yoksa neticeten  kırgınlıkların, kırılmaların yaşanabilineceğini, bütün bunların da geleceğe yansıyabileceğini, didişmeye gerek olmadığını…. ” ısrarla dile getirmiştim.  Ne oldu? Tabi ki dediklerimiz oldu…

Şimdi aynı şeyi il kongresinde görüyoruz. Osman Yayla olarak aynı görüşteyim. Tavrımda değişiklik olamaz. “O zaman öyle idi, ama şimdi böyle… ” düşünce tarzı bana yakışmaz. Aday arkadaşlarımız çok çok fazladır. İsteklere elbette saygılıyız. Endişem dağınıklıktır, guruplaşmalardır. Bunu görüyorum.  Halbuki partiyi, geleceği düşünmek gerekir. Bütün bunlar proje ve hesap işidir. Ne yazık ki bunları göremiyorum. “ben, ben, benle”  olmaz. Böyle bir anlayışla gelecek projelendirilemez. Aksine aynı tas, aynı hamam olur. Bu anlayış bana uymaz. Parçalanarak büyüme imkanı yoktur.

Çok basit bir hesap yapalım. İl yönetimi (28 ) Kişidir. (1) kişide İl başkanı,  eder (29) kişi. (5) Aday olsun, 29X5 = 145 kişi sadece asli yönetim sayısıdır. Bir o kadar da yedekler yazımı…… artı  disiplin kurulu asıl ve yedekleri….. Artı  Kurultay delegeleri,  velhasıl, hesaplanırsa üst kurul delegelerinin yarısından çok çok fazlasının gruplar halinde çeşitli listelerde yer alması gerekmektedir. Bütün bunlar yazılacak, çizilecek. Bu arada kırılmalar, dökülmeler, küslükler,  sair yaşanacak nahoş şeyler…. Bütün bunlar hayra alamet oluşlar olamaz.

BUNCA DAĞILMAYA GEREK YOKTUR. GÜN BİRLİK BERABERLİK GÜNÜ OLMALIDIR

Kimse bunları düşünmüyor. Adamcılıkla, hep ben ve bencilikle, küçük olsun önemli değil benim olsun anlayışı ile hayırlı bir yere, istenene varılamaz. Biz bu oluşlara gelemeyiz. Gerçekleri elbette dile getirmeye, konuşmaya devam edeceğiz. Biz varsak hizmet için var olmuşuzdur. Hiçbir zaman küçük hesaplar peşinde olmadık. Büyük ve genel düşündük. Beldemizi ve Ülkemizi düşündük. Geleceği hesapladık. Ben değil,  biz dedik. Kucaklayıcı olduk. Ağabeyliği yeğledik. Hali ile bunca dağınıklığa gönlüm elvermemektedir. Ayrıca seçim aşamalarında partisi ile birlikte olmayanların kongrelerde cirit atmalarını da hazmetmek mümkün değildir. Partililerin bütün bunları görmesi gerekmektedir. Görmeyenler vicdanlarına hesap vermek zorundadırlar. Bu gibi tabloları görmekte yüreğimi incitmiştir.

“ADAY DEĞİLİM”

Yol arkadaşlarıma, gönül verenlerimize, ziyaretlerimizde bizi sıcaklığı ile karşılayan herkese çok teşekkür ediyorum.

Bazı arkadaşlar “çok aday, çok sesliliktir vs… gibi ” kavramlar üzerinde ısrarcı olabilirler. Ben bunlara katılmıyorum. O sesler, o fikirler muhalefet, hizmet, aktif çalışmalar noktasında çıkmalı.  Projeler iktidar olabilmek için üretilebilmeli, enerjiler iktidar olabilmek yolunda harcanmalıdır. Elbette herkes fikrini savunabilmeli, eleştirilerini, yapıcı ve gerçeği yansıtır şekilde dile getirebilmeli. Demokrasi noktasında kimsenin sesi kısılmamalıdır. Biz başka bir şey söylüyoruz. Öyle ucuz, sığ siyaset bizim işimiz değil. Tabi ki söylediklerimiz anlayanadır. Biz ağabey olarak yılların birikimi inancı ile fikirlerimizi paylaşıyoruz.

Sayın Genel Merkezimizin de, yöresel olarak önemsediğimiz çoğu konularda duyarsız kaldığını üzülerek görmekteyiz.  Küçük illere gerekli önemin verilmediğini hissediyoruz, düşünüyoruz. Küçüğü olmayanın büyüğü de olamaz… Bu nedenle hassasiyet istemek,  beklemek en doğal hakkımızdır. Zira parti bu şekilde büyüyecektir. Gönül Genel Merkezin Anadolu’ya yayılmasından yanadır. Her il ile çok yakından ilgilenmek gerektiği inancındayız. Bunu görmek istiyoruz.  Yapılacak çok şey vardır. Dileriz iyi hazırlanılır, umulan olur. Bu duygu ve düşüncelerle kongrenin İlimize, Partimize hayırlı olmasını diliyoruz” dedi.