Zonguldak öyle bir şehir haline geldi ki; vekillerinden, siyasetçilerine, bürokrasisinden, kitle örgütlerine kadar daha birçok makam, koltuklara oturan bazı bürokrat ve başkanlar bir yerlere geldikten sonra, o mevkilere gelmeden önce hiç mi gerisine bakmıyorlar.

Geçmişi bir çırpıda çabucak unutur hale gelebiliyorlar.

“Dün dündür” deyip geçiyorlar.

Dostluklar, arkadaşlıklar bir çırpıda unutulabiliyor.

Çünkü makam, mevki ve rantlar, akçeli işler araya girince “gerisi teferruat” diyorlar.

Vekiller yöreye hizmet için seçilir. Vatandaşlarla, şehirle Ankara’daki Bakanlıklar arası koordineyi kurmaktır görevi.

Vekiller ne yapıyor!

Varsa yoksa kendi çıkarları için girişimlerde bulunmak.

Siyasilere il ve ilçe başkanlarına bakıyorsun biri çoğu “nereleri kapatırım, nerden bir yağ çıkartırım” sevdasındalar.

Dayamışlar sırtlarını kafalarına uyan vekillere eş, dost ilişkisi ve akçelerin, ihalelerin peşindeler. Birilerine “adrese teslim, doğrudan temin ihaleler”.

Çünkü seçimlerde masraflarının bir kısmını o vatandaş tarafından karşılanmış, tabi ki diyet borcu var.

Bakıyorsun partilerinin kontenjanından girmiş Belediye ve il Genel Meclisi’ne kendilerinin ismi akrabasına yasal olarak rant sağlayamayacağı için bulmuşlar bir taşeron malı getirmenin peşine düşmüşler.

Birçok Belediyelerde bu durum mevcut.

Bu konuda Kozlu Belediyesi her dönem başı çekmiştir.

Koltuklara oturan bürokratlar, bazıları sanki birilerinin emir eri.

Onlar ne derse, mevzuatlara uyar mı, uymaz mı bakmadan emredileni yapıyorlar.

Vatandaşın, yerlerin, binaların durumuna bakan yok.

Dostluklar bir anda koltuk için düşmanlıklara dönüşüyor.

Bakın partilerde il ve ilçe başkanlıkları, delege seçimleri için yapılan bir sürü yanlışlıklar, iftiralar, arkadan birbirlerinin kuyularını kazmalar her tarafta var da, Zonguldak’ta daha çok.

Çünkü Zonguldak’ın ekonomisi her geçen gün daralıyor. Daraldıkça da yapılacak tek iş kalıyor; “dedikoduculuk” o da Zonguldak’ta bol.

Bir bakıyorsun seçime beraber girmişler, dereyi geçmişler, koltuğa oturmuşlar bir zaman sonra başlıyor kavgalar.

Bu AK Parti’de de, CHP’de de, MHP’de ve İYİ Parti’de de var.

Şu an Zonguldak’ta AK Parti’de bir grup il ve ilçe başkanını görevden aldırmak istiyor. Vekiller işini, gücünü bırakmış teşkilatları değiştirmenin peşinde.

Acaba ne var bu işin arkasında.

Acaba rant alanları mı gözüküyor ufuklarda.

Seçimde beraber zafer kazanılmıştı.

3 vekil Merkez ilçe başkanını çağırıp istifasını istemişler mi?

Merkez ilçe Başkanı Mustafa Çağlayan, “Ben ancak Genel merkez isterse görevimden istifa ederim” demiş mi?

Acaba teşkilatların değişiminde en çok konuşulan nokta bazı vekillerin kendine yakın kişileri göreve getirmek ve gelecek kişilerin yerli kişilerden olacağı söylenirken, tekrar bir şovenistlik gündemde mi?

Böyle olduğunda Karadenizlilerin AK Parti’de tavırları ne olacaktır.

Ülke şu an bir kaosun içindeyken bu AK Parti’deki uğraş kamuoyunda hiç hoş karşılanmıyor.

Şu an birlik, beraberlik zamanı.

Ülke dış düşmanların kuşatması altında mücadele verirken, birileri çıkarlarını bırakıp birlik, beraberlik mesajları vermelidir.

CHP’ye bakıyorsun bir ilçe seçimi oldu, ilçe teşkilatı şimdiden üçe bölünmüş.

Hatta ve hatta il kongresinde birlik sağlayamadıkları için ilçe yöneticilerinin bazıları için ihraç istemiyle disipline verilecekleri söyleniyor. İlçeler, merkez girmiş birbirlerine.

MHP şu an beklemede.

Görevden alınan eski Merkez ilçe Başkanı ve mevcut il başkanı ve Belediye Başkan adayı Hamdi Ayan arasında bir kavga var ve devam edeceğe benziyor.

İYİ Parti’de Ereğli ilçe kongresi kavgalı oldu ve sonuçta “parti kazandı” denildi.

Demek ki, İYİ Parti yapılacak bir seçimde iktidara doğru rotasını çevirmiş görünüyor.

Partide rekabet de artmış görünüyor.