ASIL TASARRUF TEDBİRLERİ!

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yeni tasarruf tedbirlerini açıkladı.

Çok tatmin edici tedbirler yok. Daha çok çalışanlar üzerinden lojman, servis gibi konularda tasarruf edilecek.

Bilindiği gibi Türkiye, dünyada makam aracı sayısında rekor sahibi.

Gelişmiş ülkelerden Almanya’da 9 bin, Japonya’da 10 bin, Fransa’da ise 8 bin makam aracı bulunurken Türkiye’de bulunan makam aracı sayısı 125 bin. Bu rakam aynı zamanda dünya rekoru.

Tasarruf tedbirleri kapsamında 3 yıl boyunca yeni araç alımı veya kiralanması yasaklansa da 125 bin makam aracı yine trafikte dolaşacak.

Bu araçlara sadece araç fiyatı veya kiralama bedeli olarak bakmayın, bunların yalnızca yakıt giderleri, bakım-onarım giderleri, personel giderleri milyarlarca lirayı buluyor.

Bakan Şimşek’in açıkladığı tasarruf tedbirlerinde bu araçların azaltılması yok mesela.

Sadece hurdaya çıkmış araçların elden çıkarılmasından bahsediyor.

Yani Bakanların, Genel Müdürlerin, Yönetim Kurullarının üyelerinin onlarca lüks araçla saltanatları sürecek.

İllerde de araç saltanatı olduğu gibi sürecek.

Kamu kuruluşlarının lojman saltanatı da sürecek. Sadece kira bedellerinin artırılması söz konusu. Satış yine yok.

Kurumlarda öğle yemeği çıkıyor. 30-40 TL’ye öğle yemeği veriliyor. Geri kalan maliyeti ise devlet karşılıyor. Bir tas çorbanın bile 80-100 TL olduğu bir ortamda kamu kurumlarında 3 kap yemek yine 30-40 TL’den verilecek.

Bakanların ziyaretlerindeki karşılamalarda konvoylara devam edilecek.

Diyanet’teki israflara son sürat devam edilecek.

Cemaatlere, vakıflara kaynak aktarmalar devam edecek.

Kuruluşlarda yönetim kurulu üyeliklerine belirlenecek taban ücretler, 20-30 bin mi olacak yoksa 80-100-200 bin mi olacak?

En sıkıntılı noktalardan biri de 3 yıl boyunca kamuya yeni personel alımının durdurulacak olmas. Sadece emekli olanların yerine personel alımı yapılabilecek.

Yani 3 yıl boyunca yeni doktor, hemşire, öğretmen, işçi alımı yapılamayacak.

Ama Diyanet’e açılan kadrolardan bahseden yok.

Yatırımlardan yüzde 90’ı tamamlanmış olanlara öncelik verilecek, yatırımlar yavaşlatılacak ya da tamamen durdurulacak.

Yine kamu binası yapılmayacak, kiralanmayacak.

Yani kamu yatırımları ciddi biçimde kısıtlanacak.

Bakın mahallelerimizde 2-3 camii var, cemaat yok, kapıları kapalı. Ama imam, müezzin kadroları var.

Merkez camilerde 2-3 imam, 2-3 müezzin kadrosu var.

Ama hastanelerde doktor eksikliği nedeniyle hastalar randevu bulmakta zorlanıyor.

Doktor az, hemşire sayısı yetersiz, temizlik bile zorlukla yapılıyor.

Okullarda öğretmen eksiği var. Beden eğitimi öğretmenleri başka derslere de girmek durumunda kalıyor.

Milletvekillerine, Cumhurbaşkanlığı sarayının giderlerine, karşılama, uğurlama, törenlerdeki abartılı israfa kısıtlama yok.

Kamudaki araç ve makam aracı saltanatına son verilmeden, devlet üst kademesindeki abartılı israfa son verilmeden tasarruftan bahsetmek mümkün değil.

Bu gibi nedenlerle Maliye Bakanı Şimşek’in açıkladığı ve 2024’ün 2. Yarısında yürürlüğe girecek tasarruf tedbirleri tatmin edici bulunmadı.

Ekonomideki hataların bedelini, bu hataları yapanlar değil yine çalışanlar ve halk ödeyecek.

Geçimini zor sağlayan esnafın 3 kuruşluk vergi borcu için gösterilen titizlik, bazı beyzadelerin vergi ve sgk borçları için de gösterilmeli, kimsenin milyarlık borçları silinmemeli.

31 Mart seçimlerinde gördük ki, belediyelerin kasalarının boşaltılması bir kenara milyarlarca liralık borçlar da bırakılmış.

SSK prim borçları, vergi borçları mecburen ödenecek. Devlet ödenmeyen bu borçların tutarını İller Bankası ödeneğinden kesecektir.

Bunu yapanların yanına kar kalmamalı. Çünkü bunun ceremesini de halk çekecek.

Tasarruf mu yapacaksınız; Hırsızlıkları, yolsuzlukları, ihale vurgunlarını, vergi aflarını ortadan kaldırın. En büyük tasarruf budur.

Ülkenin kaynakları birkaç beyzadeye, yandaşa, candaşa aktarılmasın.

Kamu arsalarını peşkeş çekmeyin.

Karadelik haline getirilen hasta, yolcu, geçiş garantili projelere milyarlarca lirayı aktarmayın.

Böylece Türkiye 3 yılda zaten düzlüğe çıkar, enflasyon düşer, ücretli-asgari ücretli rahat nefes alır.

Tasarruf diye diye vatandaşın boğazından kesmeyin!