Eskiden Zonguldak deyince dışarıdaki insanlar Zonguldak şehrinin hem ekonomik açıdan, hem de şehir olarak “Türkiye’nin Almanya’sı” olarak anılırdı.

Ankara bürokrasisinde birçok Zonguldaklı vardı. TBMM Başkanımız da vardı.

Bu şehrin plakası 67 ama bürokraside sürgün yeri olarak da bilinirdi.

Sayın vekillerimiz de bunu Zonguldak’ı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ne hikmetse bürokrasi kanadında sürgün kısmını bir türlü çıkartamadı.

Zonguldak’a gelen bürokrasi; Valisi, Emniyet müdürleri ve diğer bürokrat Zonguldak’tan başka illere tayinlerinde hep daha büyük şehirlere terfili olarak tayin olurlardı.

Bu şehir AK Parti dönemi hariç her dönem en az iki Bakan çıkarırdı.

Bir tek 18 senedir AK Parti döneminde Bakanlık Zonguldak şehrine nasip olmadı.

Bu şehirde senelerce tüm bankaların şubeleri vardı, hala da var.

Zonguldak’ın bel kemiği Türkiye Taşkömürleri Kurumu 50-60 bin insana iş imkanı sağlarken, tüm okul, cami, dernekler ve kurumların ihtiyaçlarını TTK karşılarken kar ederdi.

Zonguldak’a bakan TTK ne hikmetse şu an mevcut 7 bin işçi ile bir milyar TL’ye yakın zarar ediyor.

Ve TTK şu an hiç kimseye bir çivi dahi yardımı yokken, bu şehri siyasileriyle, bürokratıyla, Belediye başkanlarıyla, vekilleriyle hiçbir katkı sağlamamışlardır.

Her gelen koltuğuna oturup cebine giren paraların hesabını yaptılar.

Bu şehirde dayısı olan işini yürütmüştür.

Şehir kanun tanımayanların şehri olmuş.

Bakın şehrin en yakın ilçelerinin yaşam alanlarına ve ticaret alanlarına plan proje var mı?

Kafasına göre bazı kişiler mekânlar açmış, ne belediyelerin, ne de mülki amirlerinden ses çıkaran yok.

Birilerinin mekânlarına çivi çaktırmazlar ama birileri de sırtlarını birilerine, derneklere, cemaatlere dayamış ne hukuk, ne kanun dinlemez olmuşlar.

Merkez ve ilçelerde bakın ne düzen, ne bir hizmet var mı

Gelen gideni aratıyor.

Adam dışarıdan geliyor Zonguldak’ın kaymağını yiyor bir de Zonguldak’ı yönetmeye kalkıyor.

Bakın geçen hafta Zonguldak’ta Lavuar alanında  “Gaziantep günleri” adı altında yöresel ürün tanıtımı için stantlar kurulmuş, uyduruk bir stant. Tamamen birilerinin para kazanma uğruna tezgâhlanmış bir ticari faaliyet.

Bir şey dikkatimi çekti.

Stantlarda biri çıkıyor eline mikrofonu almış Zonguldak Valisi, Belediye Başkanını eleştiriyor.

Neymiş; ilin Valisi ile Belediye Başkanı stantları ziyaret edip bir “hoş geldiniz” dememiş!

Ya be geri………?

Sen kimsin, sen bir sanayi fuarı mı açtın.

Zonguldak’a fabrika mı açıyorsun.

Sen birilerine üç kuruş para vermişsin bir ilin adını kullanıp, getirdiğin ürünlerle Zonguldak insanını kazıklamaya gelmişsin.

İşte bizim Zonguldak’ımızın hali!

Ekonomi çökmüş, şehir bir köye dönmüş.

Şehir en çok göç veren iller arasında ilk sıralara girmiş.

Biri bana Zonguldak’ta iyiye giden bir şeyleri söylesin.

Zonguldak’taki genel müdürlükleri, bölge müdürlükleri bu şehirden kaçırmış bu şehir öyle bir şehir ki neredeyse az daha limanı kapatıp yat limanı, millet bahçesi yapmak için karar alıyordu ki son anda top direkten  döndü.

Sözün özü;

Şehir ve bazı ilçeler birilerinin rant kapısı olmuş, olmaya da devam ediyor.

Dışarıdan gelenlere bu şehrin bürokrasisi, siyasileri ne hikmetse Zonguldak’ın kapılarını sonuna kadar açıyor.

Onlara kanunlar ardına kadar açılıyor.