BİR KENT KÜME DÜŞTÜ!

Zonguldak Kömürspor, 2. Lig’den 3. Lige düştü. Tüm siyasilerin, iş insanlarının, yönetimin, topçuların gözü aydın!!!

Her zaman söylerim; Sahipsiz şehrin sahipsiz takımı diye.

İşte o sahipsiz takım çırpına çırpına küme düştü.

Ankaraspor-Nazilli Belediyespor karşılaşmasını izledim. Kim ne derse desin, bu kadar da alenen, göstere göstere anlaştıklarını ortaya koydular.

Çünkü siyasileri güçlü, vekilleri güçlü.

Nazilli Belediyespor Başkanı, “Bizim şike yapacak paramız yok” demiş.

Futbol evet pahalı bir sektör olabilir ama biz de aynı zamanda siyasi etkinin yüksek olduğu bir sektör.

Paraları yoksa da belli ki güçlü siyasiler arkalarında.

Benim merak ettiğim, maçın gözlemcilerinin raporlarına maçla ilgili ne yazdıkları.

Gerçi Türkiye’de ne doğru ki Futbol Federasyonu doğru olsun.

Böyle anlaşmalı bir karşılaşmayı Avrupa’daki liglerde oynasalardı, küme düşürülürlerdi.

Ama dedim ya Zonguldak sahipsiz olur da Zonguldakspor’a sahip çıkan olur mu?

Olmaz elbette.

Bu sahipsiz takım, çekirge misali bir sıçradı, iki sıçradı ama üçüncüde ligden düştü.

Tekrar söylüyorum; Herkesin gözü aydın.

Koskoca şehir birlik olup bir takımı küme düşürdü.

Ama sadece takımı mı küme düştü? Hayır.

Siyasetçiler küme düştü.

Vekiller küme düştü.

Kent ekonomide küme düştü.

İşsizlikte küme düştü.

Peki şampiyonlar yok mu!

Olmaz olur mu…

Trafik sıkışıklığı şampiyon,

En pahalı kentler içinde şampiyon,

Belediyelerdeki borçlarda şampiyon…

31 Mart Seçimlerinde başkanlığı hak etmeyenler koltuklarından oldular.

Tekrar sade vatandaş oldular.

En çok üzülenler ise yandaşları oldu.

Kaybeden belediye başkanları küme düştü ama yandaşları ligde kalmayı başardı!?

Servetlerine servet katan yandaşlar, müteahhitler kaybeden başkanlardan daha çok üzüldüler.

Bu şehre son 24 yılda yapılan bir Kilimli tünelleri var.

Başka elle tutulur gözle görülür, ekonomiye ivme kazandıracak bir eser var mı? Yok.

Törenlerle açılmış bir fabrika var mı? O da yok.

23 yıldır bir tek Bakanı oldu mu? Hayır.

Devrek yolu bitirildi mi? Hayır.

Zonguldak-Ereğli yolu bitirildi mi diyorsunuz. Yok oda bitmedi.

Çöktükçe yeniden yapılıyor çünkü.

Bu şehir bir Uzunmehmet Camii’nin yapılmasıyla hava atarken, başka şehirler neredeyse uzaya gitmek için hazırlıklar yapıyor.

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk ili Zonguldak’ta kent merkezinden bir yerlere gitmek bile çok zor, ne uzayı… Doğru düzgün bir otopark bile yok.

Yani bu kentin sadece takımı değil, bu kent aklınıza ne geliyorsa her şeyiyle küme düştü.

AK PARTİ’DE KİM GİTSİN?

AK Parti Zonguldak İl Başkan Vekili Mustafa Çağlayan, başta Zonguldak Merkez olmak üzere Kozlu Belediye Seçimini de kaybetti.

CHP’de olanlardan Devrek’i kazandı.

Ama diğerlerini kazanamadı.

İl Genel Meclisi seçiminde oylarda ikinci parti durumuna geriledi.

Ama İl Genel Meclisi başkanlığını bir CHPli sayesinde kazandı.

Sonuçlar böyle olunca AK Parti’de Çağlayan sorgulanır oldu.

Oysa AK Parti’de hiçbir zaman sular durulmadı.

Vekiller, il ve ilçe teşkilatları hiçbir dönem birlikte olamadılar.

AK Parti’nin ilk kurulduğu yıllarda İl Başkanı Celil Uzun döneminde en yukarıdaki vekilden en alttaki üyeye kadar tüm Zonguldak teşkilatlarında birlik-beraberlik vardı. Çünkü herkes üzerine düşeni samimiyetle yapıyordu.

O nedenle son dönemdeki başarısızlığın sorumluluğunu sadece İl Başkanına yıkmak haksızlık olur.

Vekiller ne yaptı, ilçe başkanları ne yaptı? Ona bakmak lazım.

Başarıyı herkes sahipleniyor da başarısızlığın sorumluluğunu hep başkalarının üzerine atıyorlar.

Elbette amaçları kendilerini kurtarmak.

Şimdi Mustafa Çağlayan’ın istifasını bekliyorlarmış.

Böylece kendileri, başarısız seçim sonuçlarının sorumluluğundan kurtulacaklarmış.

Oysa AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan istemediği sürece bir yaprak kımıldamaz. Tek dal kırılmaz.

Yani AK Parti’de Erdoğan ne isterse o olur!

Gerisi lafügüzaftır.

TAM 25 YIL OLDU

Hürdüşün Gazetesi, 25. Yayın yılına girdi.

Aradan geçen zamanı zihnimde canlandırdığımda o günden bugüne kadar çok şeyler başarmışız.

Tam 25 önceden başımız dik, alnımız açık geldik bu günlere.

Emek verenlere de güç veren siz değerli okurlarımıza da yürekten teşekkürler.