13:13 - ÖĞRENCİLERLE BULUŞTU
11:47 - MÜCADELE ARALIKSIZ SÜRÜYOR
11:16 - ZAFER PARTİSİ DAĞILDI!
11:11 - 43 AMASRA MADEN ŞEHİDİ DUALARLA ANILDI
20:39 - KAPKAÇ YENİDEN
15:01 - CENAZE PROGRAMI BELLİ OLDU
10:39 - ZONGULDAK’TA HİSSEDİLDİ: 4.8 DEPREM
10:40 - 517 PROJEYE 59,4 MİLYAR TL ÖDENEK
10:38 - ERDEM, DİREKSİYONA GEÇTİ!
10:35 - SAHİLLER TEMİZLENİYOR
Bu şehirde niye senelerce yapılan iyi şeyler, yapılmayanlardan daha az.
Çünkü Zonguldak ilinin plakası 67.
Ankara’da Bakanlıklarda 67 Zonguldak sürgün vilayeti olarak görüldü.
Hala da öyle görülüyor.
Bizim siyasilerimiz bu sürgün damgasını bir türlü silmeyi başaramadılar.
Büyük şehirlerden bazı bürokratlar siyasilerle geçinemiyorlar.
Hep Zonguldak’a sürgün, tayin.
Yatırımlara bakıyorsun en az yatırım Zonguldak’a.
Oysa devletin bütçesine en fazla katkı veren 10 ilden bir tanesi Zonguldak.
Türkiye’de yolu, sanayisi olmayan bir il, ilçe kalmadı ama Zonguldak’ın daha yolları bitmedi.
Bir sanayi sitesi yok.
Şehir yapılaşmada tam bir arapsaçı gibi karma, karışık.
Devlet kurumları biri anyada, diğeri Konya’da.
Vatandaş devamlı git-gel yapıyor.
Son zamanlarda Uzun Mehmet Camiisi yapıldı, şehrin birden görüntüsü değişti.
Senelerce yapılmayan yollar, tüneller yapılmaya başlandı.
Tüneller 2-3 aya yakın zamanda bitecek ama Bayburt inşaatın yaptığı Devrek-Zonguldak arası yolda hala bir ilerleme yok. Habire fora kazık çakıyor, çaktıkları kazıklar da bir yağmur yağdığında topraklar kayınca kazıklar da yerlerinden çıkıyor.
Denetim yok.
Şehrin olmazsa olmazı Atatürk Devlet Hastanesi hala bitmedi.
Sahil projesi bitmedi, bitmez.
Çünkü müteahhitler işe başlarken demir, çimento, diğer malzemeler kaç paraydı.
Şimdi yüzde 150’lere varan zamlar geldi. Devlet para vermezse müteahhitlerde sermayesi güçlü olmazsa tabiki işler, binalar bitmez.
Bakın Kozlu’da 3-5 müteahhidin rantından dolayı yapımı devam eden birçok binanın inşaatları mahkemece durduruldu. 300-500 kişi işsiz kaldı.
Birçok insan evlerine giremez durumda. Binaları bitti, iskânları alamadıkları için bitmiş evlerine elektrik, su bağlatamıyorlar.
Her taşın altından çıkan, her sektörde parmağı olan tefeciler, bahisçiler Kozlu’da paraları getiriyorlar.
Şu an Kozlu’da tüm inşaatlar mahkeme kararıyla durmuş vaziyette.
Siyasi partilere bakıyorsun, başkanlarından, yöneticilerinin, belediye başkanlarından, meclis üyelerinden bazıları halka hizmet edeceklerine kendilerine ve yandaşlarına rant sağlıyorlar.
Bazı il ve ilçe yöneticileri ‘iş bulacağım” diye bazı kadınlarla aşna fişne olmuşlar. Hakkı olan insanların yerine o şahıslar aşna fişne işlere karışan kadınları devletin bazı yerlerine koymuş ve trafik öyle karışmış ki, bayanlar bir olup zat-ı muhteremi ortalarına alıp birde dövmüşler.
Çünkü vatandaş 3 hatunu biriden idare ediyor muş.
Sonuç ne oldu; bir evli bayana aşık olmuş işe koymuş bayan da tekmeyi vurunca zat-ı muhtereme o da düşmüş “kadının yeni yavuklusu acaba kim?” diye bir bayandan yardım istemiş, mesaj yazmış yazdığı mesajda “kulun, kurbanın olayım, evladımın ölüsünü öpeyim sadece sen ve ben bilecem, Kur’an-ı Kerim beni çarpsın” diyen sapık siyasi rantını senelerce kullanmış, hala da kullanıyor.
İşte şehrin yüzsüzleri.
Şimdilik bu kadar yeter.
Çünkü şu aralar yeni bir kadının peşinde.
Ayağına düşürmek için iş vaatleri veriyor!
***
EKONOMİ VURGUNLARI
Son günlerde dolar tavan yaptı.
Doğalgaza, mazota zam geldi.
Piyasada iğneden, ipliğe aşırı zamlar gelmeye başladı.
Çay, şeker, yağ, karton bardakların fiyatları 3’e katladı.
Vatandaşlar, ev kadınları internetten akşamları büyük marketlerin indirim kampanyalarını takip ediyorlar.
Eskiden iktidarlar birbirlerini kötülüyorlardı. Yağ, mazot, tüp kuyruklarını gündeme getiriyorlardı. Şimdi aynı ortam “yağ kok, şeker yok” piyasada yağ olsa bile fiyatalar çok uçuk. Bir de şu ortamda stokçulara fırsat doğdu.
Piyasada 10 gündür şeker yok. Toptancı bazı stokçular şekerleri piyasa yerine depolarında tutup para kazanıyorlar.
Kimse de demiyor ki, bu denetimleri yapan yetkililer; bu fiyatlar niye her gün değişiyor.
Emekli, asgari ücretli perişan.
Şu gerçeği kimse değiştiremez.
Tencerede yemek pişmezse vatandaşlar seçimlerde kimsenin gözünün yaşına bakmaz.
Rahmetli Süleyman Demirel’in meşhur bir sözü vardı; İktidarı her zaman vatandaşın tenceresi belirler.
Anlaşılan şu ki; Kasım, Aralık ayı soğuklarla birlikte gıdalara gelen zamlar vatandaşları çok üşütecek.
Emekli, asgari ücretliler dört gözle Ocak ayının zamlarını bekliyorlar.
Asgari ücrete yapılacak zamlar iş insanlarını zora sokmamalı.
Hükümet asgari ücretlinin vergi dilimini düşürmeli. Yoksa işsizlik ordusu çoğalır.
Bu noktada devlet fedakarlık yapmalı.