Son günlerde Zonguldak’a Bakanlar, siyasi partilerin milletvekilleri, partilerin genel merkezlerinden temsilciler, Türkiye genelinde olduğu gibi Zonguldak’a da sık gelmeye başladılar.

Hem iktidar partisinin milletvekilleri, hem de muhalefet milletvekilleri halkın arasına inmeye başladılar.

Siyasetçilerin en çok ziyaret ettikleri yerlerde konuştukları ve talep edilenler arasında Emeklilikte Yaşa Takılanlar(EYT) ve emekliler oluyor.

Çünkü şu an en mağdur insanlar bunlar.

Hem EYT’lilerin, hem de emeklinin mevcut sayısı çoluk çocuklarıyla beraber 20 milyon geçiyor.

Seçimlerde en büyük oy potansiyeli ve iktidarı oyları ile belirleyecek kişiler.

Her siyasetçi çözüm sözü veriyor.

Seçimler bitiyor, sözler her zaman olduğu gibi unutuluyor.

Ekonomi öyle bir hale geldi ki; birileri bir günde 100 milyarlar kazanırken, bir kısımda masasında bulunan 3 ekmekten bir tanesi daha eksiliyor.

Ortam o kadar kötü hale geldi ki; enflasyon uçtu, dolar uçtu, mazot, benzin kanatlandı, iflaslar her geçen gün aratıyor.

Aralık ayı yaklaşırken yeni yılın memur, emekli zamlarının ne kadar olacağını merak ediyorlar.

Emekli en az enflasyon farkıyla birlikte yüzde 25 zam beklerken, en çok merak edilen 2022 yılı asgari ücretin ne kadar artacağı, başta muhalefet ve sendika başkanları asgari ücretinin az 5 bin TL olmasını istiyorlar.

Beyler bekâra karı boşamak kolay.

Siz hiç 5-10 tane işçi çalıştırdınız mı?

İşverenlere bir işçinin maliyetini biliyor musunuz?

Sigorta priminin kaç lira olduğundan haberiniz var mı?

Oturdukları koltuktan ahkâm kesmek kolay.

İşveren, sanayici, küçük esnaf olmazsa işsizlik nasıl çözülecek.

Beyler asgari ücret makul bir seviyede artırılmalı ve devlet hem asgari ücretin vergi dilimini düşürmeli, sigorta primini sabit tutmalı ki işverenler işçi çıkarmak zorunda kalmayıp fazla işçi alıp çalıştırsınlar.

Eğer bütün yük işverene yüklenirse birçok işveren işyerini kapatır.

Yatırır parasını faize, dolara, altına birçok insan da işsiz kalır.

***

Geçen hafta MHP milletvekilleri Zonguldak’a geldi.

Bir dizi ziyaretler yaptılar.

Son günlerin modası mehter takımı eşliğinde yürümeler moda oldu.

Ya beyler; biz bilmiyoruz da acaba savaşa mı gidiyoruz veyahut savaş kazandık da zafer mi kutluyorsunuz.

Ülkenin ekonomisi yerlerde geziyor.

İşçi, emekli, asgari ücretli evine ekmek getiremiyor.

Dolar, akaryakıt, altın her gün yükselirken fırsatçılar her gün ürünlere zam üstüne zam yapıyorlar.

Fabrikalar, fabrikalarında ürünler piyasa yerine stokta bekletip para üzerine para kazanıyorlar.

Sonuçta hem vatandaş, hem muhalefet erken bir seçimi bekliyor.

Çünkü tencereler artık boşaldı.

***

TAKSİ VE DOLMUŞLARA ZAM

Şehir içi dolmuş fiyatlarına 50 kuruş zam yapılırken, 3,5 TL olan dolmuş fiyatları son zamla birlikte 4 TL oldu. Öğrenci 3 TL’den 3,5 TL oldu.

Taksinin taksimetre açılış fiyatı 10 TL olarak yürürlüğe girdi. Her bir km’de5 TL artış olacak.

Son zamanlarda benzine ve mazota gelen zamlar dolmuş ve taksici esnafları bir hayli zora sokarken, 

Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Osman Bahar ile görüşmemizde şu açıklamayı yaptı;

“Mecburiyetten zam yapıldı. Bu zamlar yalnızca mazot ve benzine yapılan zamlarla ölçülemez. Bunun araç lastiği, yedek parçasını da eve giren ekmeği, unu, şekeri de ayrıyeten cabası. Şoför esnafı zamlardan en çok etkilenen kesim.” diyerek, Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı ile yaptığımız görüşmede başkan “dolmuşlara ve taksicilere yapılması gereken zamların çok altında, yapılan zamlar” dedi. “Çünkü her şeye, her gün zam geliyor. Biziler de Oda olarak hem halkımızı, hem de şoför esnafımızı düşünerek bu zammı yapmak mecburiyetinde kaldık. Biz Oda olarak 2 senedir ne dolmuşlara, ne de taksicilere zam yapmadık. Şoför esnafının artık dayanacak gücü kalmamıştı”