Araştırmacı Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu Zonguldak’ta da anıldı.

Madenci Anıtı’nda basın açıklaması yapan Zonguldak Demokrasi Platformu adına basın açıklamasını okuyan TMMOB Maden Mühendisleri Odası Şube Başkanı ve Demokrasi Platformu Sözcüsü Çağlar Öztürk şunları söyledi.

 “Uğur MUMCU; 24 OCAK 1993’de, tam 29 yıl önce bugün Ankara Karlı Sokakta’ ki evinin önünde arabasına konan bombanın patlaması sonucu ‘siyasi suikasta kurban giderek yaşamını yitirdi.

Uğur MUMCU; Devletteki çeteleri, Devletin tüm kurumlarına sızan ve yerleşen tarikatları ve cemaat yapılanmaları ile onları koruyup besleyerek büyüten koruyucu siyasetçileri; Tarikat Siyaset-Ticaret üçgeninde kamu kaynaklarının nasıl yağmalandığını o günlerde gözler önüne serdi.

Laikliğin ruhuna Fatiha okunduğunun, düzenin demokrasi adı altında katiller, hırsızlar düzeni olduğunun, saklı devletin güncesi ile derin ilişkilerin nerelere ulaştığının,  Kürt Dosyası’nı açarak çözümsüzlüğün kimlerce dayatıldığının kitaplarını yazdı

Papa-Mafya-Ağca üçgeninde olayların uluslararası boyutlarını irdeleyip kamuoyunun önüne serdi.

Uğur MUMCU; Ülkemizde olup bitenleri keskin kalemi ve sözleri ile halkına anlatan, ülkede olup bitenlerin uluslararası arenadaki yerini sorgulayan, emperyalist dünyanın yerli işbirlikçileri ile oynadıkları halk düşmanı oyunları tek tek teşhir eden ve bunu kendine ilke edinen gerçek bir yurtseverdi.

Ülkemizde; onlarca yurtsever-aydın,  gazeteci, yazar ve düşünür siyasi cinayetler sonucu katledildi. Gazeteciler, yazarlar ve düşün adamları ülke sorunlarına ne kadar eğilip gerçeklere yaklaşmışlarsa ve gerçekleri halka ulaştırmışlarsa ya hapsedildiler ya da siyasi cinayetlere kurban edildiler.

1909’da Hasan FEHMİ Bey’le başlayıp Ahmet Saim’le devam eden ve siyasi nitelikli cinayetlere asla son bulmadı.

Sebahattin ALİ, Abdi İPEKÇİ, İlhan ERDOST, Musa ANTER, Turan DURSUN, Çetin EMEÇ, Bahriye ÜÇOK, Ümit KAFTANCIOĞLU, Metin GÖKTEPE, Hırant DİNK ve Uğur MUMCU aklımıza ilk gelenler olup, siyasi cinayetler tarihteki karanlık sayfalarda yerini aldı.

Unutmamamız gereken, Uğur MUMCU ve öldürülen aydınların ortak yanlarının, ülkemizde insan hakları ve gerçek demokrasiyi savunan adalet savaşçıları oldukları gerçeğidir.

Dünden bugüne ülkeyi yönetenler, namus sözü verenler, hiçbir siyasi cinayetin arka plânına ulaşamadı. Uğur MUMCU’nun katledilmesi olayı da diğer benzerleri gibi, bütün bağlantıları ile aydınlatılamadı, aydınlatılmadı.

Dün olduğu gibi bugünde, gerçeklerin peşinden koşan, doğru habere ulaşmak ve doğruları halka anlatmayı kendine görev edinen, görevden kaçmayan gazeteciler, aydınlar baskı görmeye, dövülmeye ve tutuklanmaya devam ediyor.

Ancak, egemenler şunu iyi bilsinler ki, milyonlar; yarattıkları korku imparatorluklarına inat, Uğur MUMCU’yu uğurlamaya geldiği gibi bugünde gerçekleri halka ulaştırmaya, anlatmaya çalışan gazeteciler, aydınlar susturulamıyor, yok edilemiyor. Baskı artıkça ve yok edilmeye çalışıldıkça çoğalıyor. Ülkemizin karanlıktan aydınlığa çıkması için mücadele edenler gücünü Uğur MUMCU gibi yürekli insanlardan alıyor.

Yazdıkları ile söylemleri ile halkına ışık olan, kirliliğe, karanlığa savaş açan; bu uğurda can veren Uğur MUMCU’yu, ve tüm Demokrasi Şehitlerimizi saygıyla ve özlemle anıyoruz.

Bizler biliyoruz ki;  karanlıklar yenilecek ve gelecek mutlaka aydınlık olacaktır.” dedi.