Türk Eğitim-Sen Zonguldak Şube Başkanı Şahin Ören, okulların 1 Eylül tarihi itibari ile yüz yüze eğitime başlaması sonrasında vaka sayılarında artış olmasına dikkat çekerek, durumun endişe verici olduğunu söyledi.

Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Ören konu ile ilgili olarak şunları ifade etti.  “Okullarımızın bakanlık, veli, öğretmen ve öğrenci bazında büyük bir beklentiyle yüz yüze eğitime açıldı. Umudumuz da yüz yüze eğitimdi. Çünkü yüz yüze eğitimin yerini alabilecek eğitim sistemi henüz ortaya konmadı. Uzaktan ve online verilen eğitimin bir sürü eksiğini gördük. Kısa zamanda uzaktan eğitimle ilgili tedbirler alınsa da öğrencisiyle yüz yüze gelmeyen eğitimin öğrencilerimizin fiziksel gelişimlerine, arkadaşlarıyla olan iletişimlerine ve akademik eğitimleriyle alakalı ihtiyaçlarını karşılamadığı ortaya çıktı. Bununla beraber okullarımızın açılmasıyla COVİD’le alakalı artışta çok ciddi bir şekilde önümüze gelmeye başladı. Birçok okulumuzda sınıflar kapanmaya başladı dolayısıyla bu durum bizi endişeye sevk etti.

Acaba tam gün eğitimle öğrencilerimizi okullara yığarak hata mı ettik. Çünkü öğrencinin olduğu yerde mesafe tedbirini uygulamanız mümkün değil. Dolayısıyla elimizdeki şuan ki verilere göre hibrit eğitimin daha iyi olacağı düşüncesindeyiz. Daha önce hibrit veya seyreltilmiş eğitimde dediğimiz karışık eğitim şu şekilde oluyor; sınıf öğrenci sayısına göre ikiye bölünüyor A grubu Pazartesi-Salı, B grubu Perşembe-Cuma yüz yüze eğitim görüyor. Öğretmen her gün okuluna geliyor Çarşamba günüde tüm okul temizleniyor. Bu şekilde bayağı yol kat edilmişti. Belki Cumartesi’yi de katarak bu eğitim sistemi değerIendirilebilir. Öğrencilerin okulunda kalabalık şekilde bir arada olmadığı bir ortam oluşturulabilir.”

“AŞAMAYACAĞIMIZ BİR ŞEY YOK. BİZ TOPLUM OLARAK GÜÇLÜYÜZ”

Okulların açılması ile birlikte yeniden artışa geçen COVİD-19 salgınının artık minimal düzeye gelmesini beklediklerini ifade eden Ören, “Geçtiğimiz haftanın konusu öğretmenlerin PCR testi yaptırmasıydı. O zaman ‘bir okulda 50-60 öğretmenden 3 öğretmenin PCR testi yaptırmaması mı toplumsal bağışıklığı engelleyecek’ demiştik. ‘800 öğrencisi olan bir okulda pek çok öğrencinin bir birine salgını bulaştırması, ailelerin öğrenciye bulaştırması, öğrencinin başka bir öğrenciye bulaştırması, öğrencinin öğretmene bulaştırması mümkündür’ demiştik. Dolayısıyla artık salgın yayıldı. Eğer bir tedbir alınacaksa toplumun tüm katmanlarıyla bu tedbirlerin alınması gerekir. Artık bu sıkıntının minimal düzeye inmesini bekliyoruz. Umarım önümüzdeki günlerde bu konu eldeki verilerle beraber değerlendirilerek bulaşın etkisinin azaltılması, yayılma hızının azaltılması konusunda yetkililer ciddi tedbirler alır. Umarım bu sorunlar halledilir. Aşamayacağımız bir şey yok. Biz toplum olarak güçlüyüz ama bizi yönetenlerinde bu konuda biraz daha öngörülerinin yüksek olması gerekiyor. Daha önceden alınması gereken tedbirleri düşünmüş olmaları gerekiyor. Bulaş arttıktan sonra bunların bir anlamı kalmıyor.”